Akdeniz Üniversitesi'nden Prof. Dr. Erdal Koşun ve Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Salda Gölü Bilim Merkezi Müdürü Prof. Dr. İskender Gülle, Burdur Gölü'nün kritik seviyeye geldiğini vurguladı. Uzmanlara göre göl, hem iklim değişikliği hem de insan eliyle yapılan tahribatın kıskacında olduğunu belirtti.
Akdeniz Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erdal Koşun, Burdur Gölü'nde yaşanan su kaybının boyutlarını gözler önüne serdi. Son 50 yılda gölün su seviyesi yaklaşık 20 metre azaldığını vurgulayan Koşun, "Uydu görüntülerine göre su alanında yüzde 40 oranında küçülme görüyoruz" dedi.
İklimsel etkilerin görmezden gelinemez olduğunu ancak asıl tahribatın insan kaynaklı olduğuna dikkat çekti. Prof. Koşun'a göre gölü besleyen derelerin önünün kesilmesi, kontrolsüz sondajlar ve vahşi sulama uygulamaları gölün hızla çekilmesine yol açıyor. Koşun, "Kontrolsüz sondajlar derhal durdurulmalı, geri arıtma sistemleriyle gölün suyu geri kazandırılmalı. Belediyelerin bu yöndeki projeleri desteklenmeli ve çoğaltılmalı" şeklinde konuştu.
Koşun ayrıca, Burdur, Yarışlı ve Salda Gölleri'nin jeolojik olarak birbirine bağlı olduğunu hatırlatarak, "Bu göller aynı tektonik kompleksin parçaları. Burdur Gölü'ndeki tahribat, bölgedeki diğer gölleri de dolaylı olarak etkiliyor" şeklinde konuştu.
"Artık göllerimizi kaybetmek üzereyiz"
Salda Gölü Bilim Merkezi Müdürü Prof. Dr. İskender Gülle de Burdur Gölü'nün 'ülkemizin sıcak noktalarından biri' olduğunu belirtti. Gülle, "Sadece Burdur değil, Beyşehir ve Eğirdir gölleri de benzer durumları yaşıyor. Tüm su kaynaklarımız, yüzey ve yer altı suları dahil hem iklim değişikliğinden hem de insanın yoğun kullanım alışkanlıklarından etkileniyor" diye konuştu.
Prof. Dr. Gülle, geçmişte bölgedeki birçok sulak alanın tarım amacıyla bilinçli olarak kurutulduğunu, 2000'li yıllardan sonra ise iklim değişikliği ve aşırı su kullanımı nedeniyle bu alanların kendiliğinden yok olmaya başladığını belirterek, "Burdur Gölü, 50 yıl öncesine göre hacminin ve alanının neredeyse yarısını kaybetti. Geride kalanlar bile artık risk altında. Ancak hala bir gölümüz var; bu bizim için hem umut hem de sorumluluk. Artık üzülmek değil, harekete geçmek zamanı" ifadelerini kullandı.
"Gölün geleceği hem bizim, hem doğanın elinde"
Burdur Gölü'nün geleceğinin hem doğal süreçlere hem de insan eliyle alınacak önlemlere bağlı olduğunda söyleyen Gülle, gölün geleceği biraz doğanın, biraz da insanlığın elinde olduğunu ifade etti. Prof. Dr. Gülle, iklim değişikliğiyle mücadele, sürdürülebilir su kullanımı ve yerel yönetimlerin aktif projeleriyle göllerin kurtarılabileceğini vurguladı.





Antalya Altın Portakal Film Festivali geri sayımı başladı! Festivalin simgesi altın Venüs heykelleri, kentin en işlek noktalarına yerleştirildi. Antalya, sinema tutkunları ve sanatseverler için adeta bir açık hava galerisini andırıyor.
Cinsel fonksiyon bozuklukları, sanıldığından çok daha yaygın bir sağlık sorunu olarak hem kadınları hem erkekleri etkiliyor. Uzmanlar, fizyolojik ve psikolojik faktörlerin bu sorunun temelinde yer aldığını belirtiyor. Erken tanı ve doğru tedaviyle büyük ölçüde çözüm mümkün. İşte detaylar…
Türkiye A Milli Futbol Takımımız, 2026 FIFA Dünya Kupası Avrupa Elemeleri E Grubu’nda ilk sınavına çıkıyor. Gürcistan deplasmanıyla başlayacak serüvende futbolseverlerin gözü kulağı maçın saatinde ve yayın kanalında olacak. İşte 2025 milli takım maç takvimi ve Gürcistan-Türkiye karşılaşmasının tüm detayları.
Mersin’in Erdemli ilçesinde yer alan Elaiussa Sebaste Antik Kenti’nde 30. dönem kazı çalışmaları başladı. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın “Geleceğe Miras Projesi” kapsamında yıl boyunca sürecek kazılarda, Türk, Amerikan ve İtalyan ekipler ortaklaşa çalışacak. Antik kentte ortaya çıkarılan mozaikler ve mezarlar, bölgenin tarihî önemini bir kez daha gözler önüne seriyor.
İstanbul’da öğrenim gören Burdurlu üniversite öğrencileri, İstanbul Burdurlular Derneği’nin düzenlediği dondurma ve çay programında bir araya geldi. Etkinlikte iş insanlarıyla öğrenciler tanışma fırsatı bulurken, samimi bir dayanışma ortamı oluştu.
Antalya’nın Serik ilçesinde hasta taşıyan 112 ambulansı, yoğun trafikte ilerleyemedi. Araçların yol vermemesi nedeniyle dakikalarca beklemek zorunda kalan sağlık ekiplerinin mücadelesi cep telefonu kamerasıyla kaydedildi. Görüntüler, trafikteki duyarsızlığı bir kez daha gözler önüne serdi.
Yorumlar (0)