Burdur

Başkan Ercengiz, 'Bu şehirde görev aksatılmaz!'

Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, Kurban Bayramı öncesi personelle bayramlaştı. Ercengiz, görev aşkı ve halk memnuniyetiyle ilgili dikkat çeken mesajlar verdi.

Başkan Ercengiz Personel ile bayramlaştı

Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz Kurban Bayramı öncesi belediye Personelleri ile bayramlaştı.

Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, Ramazan Bayramı öncesi belediye personelleri ile bayramlaştı. Burdur Belediyesi Halı Sarayı Hizmet Binası ve Sultandere Hizmet Kampüsünde gerçekleşen bayramlaşmaya Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, Başkan Yardımcıları Mustafa Bozkurt, Hülya Eraslan, Ali Say, birim müdürleri ve belediye personelleri katıldı.

Burdur Belediye Personeli ve çalışanları ile bayramlaşan Başkan Ercengiz, “Değerli mesai arkadaşlarım, kıymetli başkan yardımcılarımız, Bir bayramı daha görmek üzereyiz, çok şükür. Bayramın arifesindeyiz. Açıkçası, 9 günlük bayram tatili fikrinden pek hoşlananlardan değilim. Çünkü biz, icracı bir kamu kurumu olarak bu şehirde birçok hayati görevi yerine getiriyoruz.

Sabah 05.30’dan itibaren üniformalarını giyip sokakta görev yapan arkadaşlarımız var. Bir telefon geldiğinde yangına koşan bir ekibimiz, çarşı pazarı denetleyerek kamu güvenliğine katkı sağlayan başka bir ekibimiz, işlerini bitirinceye kadar bürolarından çıkmayan teknik ekiplerimiz var. Yani bu şehirde kamu hizmeti yürüten kocaman bir ekibiz. Bayram tatilleri ne kadar uzun olursa, dönüşümüzde o kadar iş birikiyor. Ama şunu gönül rahatlığıyla ifade edebilirim ki, bugüne kadar hiçbir görevimizi aksatmadık. Ne bir çöp kovasını taşmış halde bıraktık, ne bir çiçeği ihmal ettik.

Biz Burdur halkının siyasi görüş gözetmeksizin çoğunlukla takdirini kazanmayı başardık. Taraflı tarafsız her yurttaşın gözünde, bugün %60’ın üzerinde bir memnuniyet oranına ulaştık. Bu, siyasi ortalamanın neredeyse iki katıdır. Demek ki biz işimizi doğru yapıyoruz, bunu da birlikte başarıyoruz. Dün sosyal medyada bir paylaşım yaptım. İzmir'de, emekçi arkadaşlarımızın yasal haklarını kullanarak başlattığı bir grev vardı. Taleplerinin karşılanmaması üzerine iş yavaşlattılar, ardından tamamen iş bıraktılar. Ben de dün attığım tweette, "Bir belediye başkanı, bir kamu kurumu yöneticisi olarak göreve geldiğimizde işveren konumundayız. Bu kurumları korumakla ve kaynaklarını halk için en doğru biçimde kullanmakla yükümlüyüz. Ancak bu kentin yükünü bizimle birlikte taşıyan emekçi arkadaşlarımızı da mağdur etmemek adına elimizden geleni yapıyoruz." dedim.

Bu çok hassas ve zor bir denge. Neresine bassak, diğer tarafı havaya kalkacak bir terazi gibi. Bu nedenle bizlerden anlayış beklenmesini doğal buluyorum. İzmir'de de bayram arifesinde bir uzlaşma sağlanmış olması sevindirici. Sendika temsilcilerinin olumlu açıklaması ve belediye başkanının yapacağı resmi duyuruyla grev sona erdi. Ancak burada unutulmaması gereken en önemli şey halkın mağdur edilmemesidir. Çünkü zarar gören yine halk oluyor. Yarın itibarıyla hava sıcaklıkları 30 derecenin üzerine çıkacak. Kurban kesiminden sonra ortaya çıkacak atıklar gelişi güzel bırakıldığında, koku ve hijyen sorunları yaşanacaktır. Bu yüzden bizler, hizmet üretirken halkın sağlığını ve konforunu da gözetmek zorundayız.

Ben dün attığım tweette, gerekirse biz de İzmir’e gelir destek veririz dedim. Bunu da tüm samimiyetimle söyledim. Çünkü biz zor durumda kaldığımızda da, başka dost belediyelerin desteğini bekleriz. Neticede halka hizmet kutsal bir iştir. Bu 9 günlük bayram tatilleri, yükümüzü arttırıyor. Neden bu kadar uzun tatilleri desteklemediğimi de böylece açıklamış oldum. Bayram, tatil fırsatı olmaktan çıkıp bazen sadece bir turistik geziye dönüşüyor. Oysaki bayramlar büyüklerimizi ziyaret ettiğimiz, komşuluk bağlarını tazelediğimiz, kurbanın özüne uygun olarak paylaşmanın öne çıktığı zamanlar olmalı. Kurban etini derin donduruculara doldurup, bir yıl boyunca tüketmek değil; üçte birini yoksullara, üçte birini eşe dosta, kalanını aileyle paylaşmak bayramın gerçek anlamıdır. Görev süremizde geride kalan 11 yıla baktığımızda, ilk günkü heyecanımızdan hiçbir şey kaybetmediğimizi söyleyebilirim.

Bazen moralimizi bozan, canımızı sıkan olaylar oluyor. Ancak çoğu, siyasetin doğasından kaynaklı. Fakat sokakta bir teyzemizin gelip sırtımıza dokunarak, “Dünya durdukça sen var ol” demesi, tüm yorgunluğumuzu unutturuyor. Heyecanımı hiç kaybetmedim ve görevimin son gününe kadar da bu heyecanla çalışmaya devam edeceğim. Bu sorumluluğu birlikte omuzladığımız sürece, daha nice güzel işlere imza atacağımıza inanıyorum. Hepinize şimdiden mutlu, huzurlu, sevdiklerinizle birlikte geçireceğiniz bir bayram diliyorum. İyi bayramlar.” Dedi.