
KÂBE-İnsanlığın İlk Mabedi
Değerli gönül dostları,
Allah’ın selâmı, rahmeti ve bereketi üzerinize olsun.
Yirmi gündür Hac ibadeti vesilesiyle mukaddes topraklardayız.; kalbimiz Kâbe’ye yaslanmış, ruhumuz semaya kanat çırpıyor.
Bugün sizlere bu mukaddes beldenin kalbi olan Kâbe’den söz etmek istiyorum.
Kâbe, İslam’ın kalbinde atan kutlu bir mabeddir. Müslümanların kıblesi, yönü, simgesi ve vuslat hayalidir. İnsanlık tarihinin ilk ibadethanesi olarak kabul edilir. Sadece taşlarla örülmüş bir yapı değil, ruhların secdeyle boyun eğdiği, kalplerin yön bulduğu bir rahmet membaıdır.
Kuran’a göre…
Hz.Âdem ve Hz. Havva cennette yaşarken, Yüce Allah onlara şöyle seslenmişti:
“Ey Âdem! Sen ve eşin cennette huzur içinde yaşayın. Dilediğiniz yerden yiyin için, lâkin şu ağaca yaklaşmayın…”
Yine Yüce Allah Hz. Âdem’i yarattıktan sonra meleklere, “Adem’e secde edin,” diye emrettiğinde melekler bu emre uymuş ama İblis, “Sen onu topraktan yarattın, oysa beni ateşten yarattın,” diyerek, kibir ve isyan ateşiyle Âdem’e secde etmeyi reddetmişti ve Allah da onu cennetten kovmuştu.
Bunun üzerine İblis(Şeytan) intikamla şöyle yemin etmişti:
“Andolsun, onların önlerinden, arkalarından,sağlarından ve sollarından yaklaşacağım. Böylece sen, onların çoğunu şükreder bulmayacaksın.”
İblisin hilesiyle yasak meyveden tadan Hz.Âdem ve Hz. Havva, cennetten yeryüzüne indirildiler. Rivayet olunur ki ilk adımlarını bugünkü Arafat Dağı’ndaki Cebelu’r-Rahme tepesine attılar. Kalpleri pişmanlıkla doluydu. Gözyaşlarıyla tevbe ettiler.
Ve Allah, onlara Mekke vadisinde Kâbe’yi inşa etmelerini emretti. İşte böylece insanlık, ilk secde mekânına kavuştu.
Zamanla Nuh Tufanı geldi; büyük sular yeryüzünü sarıp götürdü. Kâbe de bu tufandan nasibini aldı ve harap oldu. Fakat temelleri baki kaldı.
Asırlar sonra Hz. İbrahim ve oğlu Hz. İsmail, Allah’ın emriyle o mübarek temellerin üzerine Kâbe’yi yeniden inşa ettiler. Bu sırada şöyle dua ettiler:
“Ey Rabbimiz! Bizden kabul buyur. Şüphesiz ki sen işiten ve bilensin…” (Bakara, 127)
O dönemde Hz. İbrahim’in kavmi müşrikti. Allah’a inanıyor ama putları aracılığıyla O’na yaklaşmayı umuyorlardı. Kâbe’nin çevresi 360 putla çevriliydi. Bir bayram günü halk eğlence için şehri terk edince İbrahim (a.s.) Kâbe’ye girdi ve bütün putları kırdı. Sadece en büyüğünü bıraktı, baltayı da onun boynuna astı.
Halk döndüğünde büyük bir şaşkınlık yaşandı.Olayın failini sordular. Hz. İbrahim, baltalı putu işaret ederek:
“Belki o yapmıştır, konuşabiliyorsa ona sorun!” dedi.
(Bu kıssa Kurtubî Tefsirindeki En’am Suresi 74-83 ayetlerde detaylıca anlatılır. )
Asırlar geçti, vahyin nuru bir kez daha Arap Yarımadasını aydınlatmaya başladı. Hz. Muhammed(s.a.v.) peygamberlikle şereflendiğinde Kâbe yine putlarla doluydu. Lat, Menat, Uzza gibi isimler en meşhurlarıydı.
Ancak 630 yılında Mekke fethedildiğinde, Allah Resûlü, ashabıyla birlikte Kâbe’yi bu putlardan temizledi “Hak geldi, bâtıl yok oldu!” ayeti göklerde yankılandı. Artık kıble ebediyyen tevhidin simgesi Kâbe olmuştu.
Nitekim hicretten 17 ay önce, kıble Mescid’i Aksa’dan Kâbe’ye çevrilmişti.
“Yüzünü Mescid-i Haram tarafına çevir.” (Bakara, 144)
Kâbe, sade ama derin manalarla yüklü bir yapıdır. 145 metrekarelik bir alana kuruludur. Yüksekliği 13 metredir. Duvarları, Mekke’nin çevresindeki dağlardan getirilen granit taşlarla örülmüştür.
O, sadece bir yapı değildir. O,Allah’ın evidir. O yüzden birçok isimle anılır:
Kâbe-i Muazzama, Beytullah, Beyt-i Atîk, El-Beytü’l- Haram, Mescidü’l-Haram…
Bu isimler, onun hem tarihi köklerine hem de ilahi hikmetine işaret eder.
Bugün milyonlarca mümin, yüzlerini ona dönerken, aslında Allah’a teslimiyetlerini ilan ederler.
Kâbe, yeryüzünün ortasında değil, kalplerin merkezindedir. Onu görmek bir özlemdir; çevresinde dönmek bir niyaz bir yakarıştır.
Allah hepimize bu kutlu Beyt’in etrafında huşu ile secde etmeyi nasip etsin.
Selam ve dua ile…
2025
Ramazan Canural'ın 'Bir ilçenin kalbine dokunmak...' adlı köşe yazısı... Devamı
2025
Ramazan Canural'ın 'Siyasi üslupta geçmişten günümüze yolculuk' adlı köşe yazısı... Devamı
2025
Ramazan Canural'ın 'Makus talihi tersyüz eden lider: Gazi M. Kemal Atatürk' adlı köşe yazısı... Devamı
2025
Ramazan Canural'ın 'Marifet isimde mi uygulamada mı?' adlı köşe yazısı... Devamı
2025
Ramazan Canural'ın 'Allah'a borç verebiliyor musun?' adlı köşe yazısı... Devamı
2025
Ramazan Canural'ın 'Ozan Nihat'a saygı gecesi' adlı köşe yazısı... Devamı
2025
Ramazan Canural'ın 'Şafak söktü yine Sunam uyanmaz' adlı köşe yazısı... Devamı
2025
Ramazan Canural'ın 'İkinci beyninize özen gösteriyor musunuz?' adlı köşe yazısı... Devamı
Rekabet Kurumu çiğ süt tedarik ettikleri hayvancılık işletmelerini 'süt karşılığı yem' uygulaması yoluyla baskı altına aldığı gerekçesiyle 39 süt firmasına soruşturma başlattı. Soruşturma başlatılan firmalar arasında Türkiye'nin dev markaları Pınar, İtimat, Sek, Sütaş ve Yörsan da yer aldı.
Erzincan Fatih Sultan Mehmet Han Camii İmam Hatibi Hafız Nurullah Kılıçtaş ile oğlu Hafız Muaz Talha Kılıçtaş, Ramazan ayı boyunca ezberden aynı camide mukabele okuyor.
Yüzbinlerce Müslüman, Umre için Mekke'ye geldi. Kabe'yi tavaf ederken dua eden ziyaretçiler, manevi bir yolculukta gözyaşlarıyla buluşuyor.
MAKÜ Üniversitesi’nde 15 yıllık çalışma ile geliştirilen Honamlı ırkı keçiler ihale usulüyle satışta. Hastalıklardan ari, ikizlik potansiyeli yüksek 40 Honamlı oğlak yetiştiricilerle buluşuyor.
Fırıncılar girdi fiyatlarının artmasını göstererek ekmeğe zam talebinde bulunurken Sinop Boyabat'ta fırıncıların rekabeti ile ekmek 5 Tl ye satılıyor
Denizli Sanayi Odası (DSO), ihracat yapan firmaların rekabet gücünü artırmak ve uluslararası pazarlarda daha başarılı olmalarına katkı sağlamak amacıyla önemli bir eğitim programına start verdi Detaylar haberimizde...
Yorumlar (0)