Taceddin Akbaş

Affetmek büyüklüğün şanındandır ancak af yetkisi de hak sahibinindir

Taceddin Akbaş'ın 'Affetmek büyüklüğün şanındandır ancak af yetkisi de hak sahibinindir' adlı köşe yazısı

Taceddin Akbaş

AFFETMEK BÜYÜKLÜĞÜN ŞÂNINDANDIR ANCAK AF YETKİSİ DE HAK SÂHİBİNİNDİR

Hemen herkesin az çok, mağdurlarının ise içi kanayarak, yüreği yanarak ve ciğeri parçalanarak hatırlayacakları gibi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan; 28 Şubat Postnodern, pardon Pismodern Darbesi’nin planlayıcılarından, senaristlerinden, oyun kurucularından, başrol, pardon boşrol oyuncularından, kısaca bânîlerinin bazılarını affetti!.. Affedilen boşrol oyuncularından biri olan ve bağımsız yargı organları tarafından müebbet hapis cezasına çarptırılan, cezası da İstinaf Mahkemeleri ve Yargıtay tarafından onanarak kesinleşen emekli Paşa Çetin Doğan; kendisi, partisi ve yol arkadaşları da büyük bir 28 Şubat mağduru olan Cumhurbaşkanı tarafından affedilmesini değerlendirirken Erdoğan’a minnet duymak ve teşekkür etmek yerine; affedilmesinin hemen ardından, yani daha cezaevinin çıkış kapısında yaptığı açıklama da “Af söz konusu değil! Doğrudan doğruya Anayasal görevin Cumhurbaşkanı tarafından net olarak yerine getirilmesidir…” demiş! Çetin Doğan Paşa’dan pek kalır yanı olmayan Erol Özkasnak’da “Bu karar, Anayasa da belirtilen Cumhurbaşkanı’nın görev ve yetkisinin gereğini yapmasıdır. Üstelik bir yıl gecikmeli olarak… Bir yıl bizim yaşımızdaki insanlar için de uzun bir süredir…” demiş!

BU ADAMLAR İLERİDE “AFFEDİLMELERİNİ GECİKTİRDİĞİ GEREKÇESİLE’’ ERDOĞAN’A TAZMÎNAT HATTÂ CEZA DAVASI AÇABİLİR VE KENDİSİNİ ‘MAHKÛM’ ETTİREBİLİRLER!

Bildiğim kadarıyla ‘Af diye tanımlanan 104. Madde de ve Cumhurbaşkanına verilen yetki de “Cumhurbaşkanı sürekli hastalık, sakatlık ve kocama sebebiyle kişilerin cezalarını hafifletir veya kaldırır.” Deniliyor. Yani ilgili madde Cumhurbaşkanına iki ayrı yetki veya tercin hakkı vermiş. Ve bunlardan biri cezayı hafifletme, diğeri ise cezayı tamamen kaldırma. Ve Cumhurbaşkanı, bahsime konu mahkumlar için en toleranslısını tercih etmiş… Yani Cumhurbaşkanı bu kişiler için yapabileceğinin en iyisini yapmış! Çünkü Erdoğan bu kişileri affetmek yerine cezalarını hafifletme cihetine gidebilirdi! Ama O öyle yapmayarak af yetkisini kullanmış… Ancak yine de bu beylere yaranamamış… Çünkü bu beyler Cumhurbaşkanına teşekkür etmek yerine ‘hem bizi bir yıl fazladan içeride tuttu hem de af değil, Anayasanın ilgili maddesini uyguladı…’ demişler!

O nedenle ben bu beyler veya vârisleri ileri de ”Erdoğan bizi (veya yakınlarımızı) bir yıl fazladan cezaevinde tuttu… O nedenle kendisinden davacıyız…’’ diyebilir, dolayısıyla da Erdoğan’a ceza ya da tazminat davası açabilirler diye düşünüyorum…

AFFETMEK İYİ İNSANLARIN İNTİKÂMIDIR!

Von Schiller, ‘affetmek iyi insanların intikâmıdır’ der, doğru da söyler… Ve Cumhurbaşkanı Erdoğan 28 Şubat davasında cezalar alan emekli paşalardan Erol Özkasnak, Yıldırım Türker, Fevzi Türkeri, Aydan Erol, Cevat Temel Özkasnak, Çetin Doğan ve Çevik Bir’in kalan hapis cezalarını kaldırmış! Yani Erdoğan 28 Şubat’ın bânilerini bir nevî affetmişti! Diğer paşalar ne dediler veya demediler bilmiyorum ama Çetin Doğan ile Erol Özkasnak Erdoğan’a teşekkür etmedikleri gibi tam tersine kahretmişler…

Ve buraya kadar olanı affeden ile affedilenler arasında geçtiği için herkesi ilgilendirmeyebilir!.. Ancak, doğrudan olmasa da dolaylı yollardan ‘bir 28 Şubat mağduru olarak’ beni ilgilendiren tarafları var. Meselâ; ben sakallı olduğum için askerî birliklere, garnizonlara, hattâ biri ikiz 3 oğlumun 3’nü birden askere yolladığım evlâtlarımın yemin merasimlerine bile alınmadığım ve benzer manevî baskılara maruz kaldığım gibi, 3 oğlum da sadece İmam Hatip Lisesi (İHL) mezunu oldukları için polis ve subay astsubay yapılmadılar… Hadi bunlar neyse ne amma, Millî Görüşün (MG) kurucu Başkanı ve 54. T.C Hükümeti’nin Başbakanı olan merhum Prof. Dr. Necmeddin Erbakan’ın kendisine, dava arkadaşlarına ve, ve, ve sırf başörtülü oldukları için üniversitelerden atılan, başörtüleriyle üniversitelerde, hattâ İHL’lerde ve İlâhiyat Fakültelerinde okuyan kız öğrencilere yapılan çirkin muameleler, uygulanan zulümler, çektirilen maddî mânevî işkenceler, ne öğrenciler ne de ebeveynleri unutmadıkları ve unutmayacakları için; Erdoğan bahsime konu mahkûmları affederken mağdurlara sordu mu veya danıştım mı bilmiyorum ama ‘bana veya bizim aileye danışmadı ve sormadı…’ diyorum. Hadi ben ve ailem neyse ne amma, sırf ‘İHL’li, İlâhiyatlı, başörtülü ve sünnet sakallı oldukları için’ dünyaları karartılan insanlar öğrenciler, öğretmenler, öğretim üyeleri veya görevlileri ve darmadağın edilen aileler bu kişileri kolay kolay affedemezler… Ki, bu zatı muhteremler de zaten af edilmeyi bir lütuf değil, bir mecburiyet olarak görüyorlar… Dolayısıyla da affeden makamın sahibine teşekkür etmedikleri gibi dünyalarını zehir ettikleri kişilerden de affedilmelerini beklemek gibi bir erdem göstermiyorlar!

AFFEDİLENLERDEN BİRİ, DÖNEMİN İÇİŞLERİ BAKANI MERAL HANIM’A DA HAKARET EDİP KENDİSİNE “BAKANLIĞI” DAR ETMİŞLERDİ!!

Yaşı müsait olan ve memleket meseleleriyle az çok ilgilenenlerin hatırlayacakları gibi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, ‘yaşlandıkları… gerekçesiyle’ kesinleşmiş hapis cezalarının kalan kısımlarını evlerinde yerlerinde yatarak tamamlanmalarını sağlanan paşalardan biri dönemin başarılı İçişleri Bakanlarından biri olan Meral Akşener’e de hakaret etmişti! Amma velâkin Meral Hanım bu kişi(ler)den davacı olmamış; yine 28 Şubatçılar, dönemin Adalet Bakanı Şevket Kazan’ı da bakan yerine koymamışlardı! Ancak rahmetli Kazan da aynı Akşener gibi davacı olmamış, amma velâkin dönemin Başbakanlık Müsteşarı olan merhum Hasan Celal Güzel, Mahkeme de 28 Şubatçıların ülkeye ve ülke insanına verdikleri maddi mâneî zararların canlı şahidi ve mağduru olarak ifade vermiş ve sanıklardan dibine kadar davacı olmuş; mahkeme de 28 Şubatçıların önemli mağdurlarını birer birer dinlemiş ve suçları sabit görülen paşalara bazı cezalar vermişti! Ancak toplum baskısından mı veya başka bir nedenden midir nedendir bilmiyorum, Erdoğan ‘Cumhurun başı olarak’ bazı paşaları affetmiş… Cumhur affeder mi etmez mi onu bilmiyorum ama, ben affetmem!’ diyor, herkese saygılar sunuyorum.

KÖTÜLERİ ACIMAK, İYİLERE ZULÜMDÜR. ZÂLİMLERİ AFFETMEK MAZLUMLARA ZULMETTİR! Dede Korkut

Bu içerik size ne hissettirdi?

  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ÜZÜLDÜM
  • 0
    KIZDIM
  • 0
    ŞAŞIRDIM
  • 0
    BEĞENDİM
  • 0
    BEĞENMEDİM
  • 0
    GÜLDÜM
  • 0
    ALKIŞ

Yorumlar (0)

Bu içerik ile ilgili henüz yorum yazılmamış

Taceddin Akbaş Diğer Yazıları

15
HAZİRAN

2024

Babaların günleri kutlu, Müminlerin Kurban Bayramları mübarek olsun

Taceddin Akbaş'ın 'Babaların günleri kutlu, Müminlerin Kurban Bayramları mübarek olsun' adlı köşe yazısı Devamı

13
HAZİRAN

2024

Jandarmamızın 'Asıl yaşı 185' biyolojik veya beden yaşı 18,5!

Taceddin Akbaş'ın 'Jandarmamızın 'Asıl yaşı 185' biyolojik veya beden yaşı 18,5!' adlı köşe yazısı Devamı

12
HAZİRAN

2024

Hiçbir demiri tavında dövemiyoruz maalesef

Taceddin Akbaş'ın 'Hiçbir demiri tavında dövemiyoruz maalesef' adlı köşe yazısı Devamı

11
HAZİRAN

2024

Defne Samyeli'ne, Aziz Yıldırım ve Ali Koç'a iki çift sözüm var!

Taceddin Akbaş'ın 'Defne Samyeli'ne, Aziz Yıldırım ve Ali Koç'a iki çift sözüm var!' adlı köşe yazısı... Devamı

10
HAZİRAN

2024

6 bin 236 farzı önce '54'e sonra '32'ye düşürdük! Şimdi de iman ve İslamın şartlarını askıya aldık

Taceddin Akbaş'ın '6 bin 236 farzı önce '54'e sonra '32'ye düşürdük! Şimdi de iman ve İslamın şartlarını askıya aldık' adlı köşe yazısı Devamı

08
HAZİRAN

2024

Türkiye 'madenini işlemeden' satıyor! Burdur da bejini değerlendiremiyor

Taceddin Akbaş'ın 'Türkiye 'madenini işlemeden' satıyor! Burdur da bejini değerlendiremiyor' adlı köşe yazısı Devamı

07
HAZİRAN

2024

Kanal D'nin 'neler oluyor hayatta'sı TRT 1'in 'Alişan ile hayata gülümse'si

Taceddin Akbaş'ın 'Kanal D'nin 'neler oluyor hayatta'sı TRT 1'in 'Alişan ile hayata gülümse'si' adlı köşe yazısı... Devamı

06
HAZİRAN

2024

DEM 'Ateşle Dans' ediyor!

Taceddin Akbaş'ın 'DEM 'Ateşle Dans' ediyor!' adlı köşe yazısı Devamı

05
HAZİRAN

2024

Fahiş fiyattan satıcıların ve ihtiyacından kat kat fazlasını alan kişilerin olduğu bir ülkede enflasyon da düşmez tansiyon da

Taceddin Akbaş'ın 'Fahiş fiyattan satıcıların ve ihtiyacından kat kat fazlasını alan kişilerin olduğu bir ülkede enflasyon da düşmez tansiyon da' adlı köşe yazısı Devamı

04
HAZİRAN

2024

Dünya 'Çevre Günü'nde ve haftasında bile kirletilen bir dünya da yaşıyoruz

Taceddin Akbaş'ın 'Dünya 'Çevre Günü'nde ve haftasında bile kirletilen bir dünya da yaşıyoruz' adlı köşe yazısı Devamı

İlgili Haberler

Kurban Bayramı Bucak'ta coşkuyla idrak ediliyor.
Yerel Yönetim

Kurban Bayramı Bucak'ta coşkuyla idrak ediliyor.

Kurban Bayramı'nın ilk günü bayram namazında camilere akın eden Bucaklı vatandaşlar, birbirleriyle bayramlaştı.

Bucak 'ta Motorlar Çarpıştı 2 Yaralı

Bucak 'ta Motorlar Çarpıştı 2 Yaralı

Bucak 'ta Motorlar Çarpıştı 2 Yaralı Burdur ili Bucak ilçesi Kuşbaba köyünde 2 motorun karıştığı kazada sürücüler yaralandı.   

Bayram tatili Antalya yolunu tıkadı! Uzun kuyruklar oluştu
Bölgesel

Bayram tatili Antalya yolunu tıkadı! Uzun kuyruklar oluştu

Kurban Bayramı tatilinin başlamasıyla birlikte Antalya'ya yoğun bir akın başladı. Burdur-Antalya karayolunda oluşan trafik Çubuk Beline kadar uzandı.

Ordu'da en acı karne tatili: Defne Nur, son yolculuğuna uğurlandı
3. Sayfa

Ordu'da en acı karne tatili: Defne Nur, son yolculuğuna uğurlandı

Ordu'nun Ünye ilçesinde otomobilin çarpması sonucu karnesini alamadan hayatını kaybeden 1'nci sınıf öğrencisi 8 yaşındaki çocuk, son yolculuğuna uğurlandı.

Bursa'da trafik kazası! Arı kamyonu bu hale getirdi
3. Sayfa

Bursa'da trafik kazası! Arı kamyonu bu hale getirdi

Bursa'da kullandığı kamyonete giren arı yüzünden direksiyon hakimiyetini kaybeden sürücü, şarampole yuvarlandı.

Samsun'da trafik kazası! İki araç çarpıştı
3. Sayfa

Samsun'da trafik kazası! İki araç çarpıştı

Samsun'da iki otomobilin çarpıştığı trafik kazasında 4 kişi yaralandı.