
Eskiden de ‘çocuklar ya da gençler arasında’ büyüklü küçüklü tartışmalar, kavgalar dövüşler yaşanırdı ve haber kanalları bu yaşananları ‘akran zorbalığı’ olarak yorumlar dolayısıyla da olup bitenleri izleyicilerine ve dinleyicilerine akranlar arasında yaşanan ‘geçici’ bir şey olarak duyururlardı ki, birçoğu da hakîkaten öyle idi! Ancak, son yıllarda ve gençler, hattâ çocuklar arasında yaşananlar ‘akran zorbalığı’ olmaktan çıkmış, toptan zorbalığa evrilmiş, total düşmanlığa dönüşmüş-dönüştürülmüş durumda maalesef!
Yani, yeniye gelene kadar ‘eşler arasında yaşanan boşanmaların nedenlerine niçinlerine veya sebep ya da adlarına ‘şiddetli geçimsizlik’ dendiği gibi; akranlar arasında yaşanan şiddetli tartışmalar, kavga ve dövüşler için de ‘akran zorbalığı’ olarak yumuşatılır, dolayısıyla da geçiştirilirdi!
Zamanımız da gençler, hattâ genç adayları, hattâ hattâ çocuklar arasında yaşanan büyüklü küçüklü olaylar, kavgalar, dövüşler, yaralanmalar ve dahî cinâyetler mahkemeler de ve psikolog kliniklerinde ‘akranlar arasında yaşanan-yaşanabilecek, yaşanması muhtemel olaylar’ olarak görülür, konuşulur ve yorumlanırdı… Arcak, son yıllarda ve gençler arasında yaşanan olaylar tam anlamıyla ve büyüklü küçüklü insanlar arasında yaşanan birer zorbalığa, dolayısıyla da toplumsal bir hastalığa dönüşmüş-dönüştürülmüş durumunda! Çünkü, kavgalar özelde akranlar arasında, genelde de büyüklü küçüklü arkadaşlar arasında yaşanıyor ki, bazı kavgalar da seçilen bir kurbanı öldüresiye dövmeye dönüşüyor ve bazı kişi ve gruplar yaptıklarından utanmaları ve sıkılmaları veya pişman olmaları gerekirken, tam tersine iyi bir iş yapılmış gibi videoya alınıp sosyal medyalarda paylaşılıyor! Ve bahsime konu gençler, sözüm ona delikanlılar, trafik terörü estirdikleri gibi, okullarındaki müdürlerinden, müdür yardımcılarından, öğretmenlerinden, sınıf ve okul arkadaşlarından tutun, konu komşularına, çevrelerindeki esnaflara, hattâ ister akranları olsun ister büyükleri veya küçükleri olsun, sokak ta ya da caddede karşılaştıkları insanlara, anası, babası, hattâ dedesi veya ninesi yaşındaki kişilere ya omuz ya da lâf atıyorlar..! Tepki gösterenlere ise ukalâlık, teröristlik, zorbalık, çaput efelik, yalancı pehlivanlık yapıyorlar!
Bu ara başlık bana değil, Nureddin Topçu Üstadımıza ait… Üstad bu sözü yıllar önce söylemiş, bugün olsaydı ne der ve ne ederdi bilmiyorum ama, ben kendisine katılmakla beraber esas sorun temel ve millî eğitim sorunudur. Çünkü, adı millî, uygulaması gayrimillî olan eğitimimiz, kreşten veya hazırlık sınıfından tutun, üniversiteye varıncaya kadar tüm okulların müdürleri ve müdür yardımcılarını aşıyor! Çünkü, günümüzün çocukları derslerini ailelerinden ve öğretmenlerinden değil ya evlerindeki yerlerindeki, klasik ya da internet kafelerindeki ahlâkdışı oyunlardan veya cep telefonlarından alıyorlar! Hal böyle olunca, okul idarecilerine veya öğretmenlere fazla bir iş düşmüyor!
Biz de bir zamanlar çocuk olduğumuz gibi, biri ikiz 3 erkek çocuğumuzu ilk ve orta dereceli okullara kayıtlarını yaptırırken, okul yöneticilere ‘Hocam! Eti de sizin, kemiği de!’ şeklinde garantiler verirdik… Ancak, şimdiki velîler öğretmen veya okul yöneticilerinin çocuklarına biraz ser bakmalarına veya yüksek sesle seslenmelerine bile tahammül edemiyorlar ve böyle durumları ya sosyal medyalarında dile getiriyorlar ya da okul idaresini veya çocuklarının öğretmenlerini bir üst makamlara şikâyet ediyorlar! Hal böyle olunca da bir curcunadır gidiyor!
Uzun lâfın kısası, meselenin hülâsâsı; hiçbir medenî ve bilhassa İslâmî, hattâ hiçbir dînî kuralı kaidesi ve meselesi olmayan televizyon kanallarının yanı sıra akıllı ve internet kullanımlı telefonlarının sayılarının artması bir bakıma iyi oldu ise de bir bakıma iyi, güzel veya hayırlı olmadı… Çünkü, televizyonlarda yayınlanan dizi ve benzer programların birçoğu şiddet içerdiği gibi, internet aygıtında ise şiddetin ve ahlâksızlığın sınırı, haddi hesabı yok! Ve bugün üniversitedeki profesöründen, il ve ilçe müftüsünden ve cami görevlisinden tutun, dağdaki çobanın en küçük çocuğuna varıncaya kadar tüm çocukların evinde muhakkak bir televizyon olduğu gibi, ellerinde de akıllı ve internet bağlantılı telefonu var… Var bu televizyon kanallarının yayınları da cep telefonlarının imkânları da her türlü şiddeti ve ahlâksızlığı normalmiş gibi gösteriyor ve destekliyor, dolayısıyla da kötü örnek oluyor!’ diyor, herkese saygılar sunuyorum.
İNSANLAR İÇİNDE CENAB-I ALLAH’IN EN
SEVDİĞİ KİMSE, KÖTÜLÜKLERİ TERK EDİP
İYİLİKLERE YÖNELEN GENÇTİR. Hadis-i Şerif
İKİ ŞEYİN ELDEN GİTMEDEN DEĞERİNİ ANLAMAK
ZORDUR: BİRİ SAĞLIK, ÖTEKİ DE GENÇLİKTİR!
Hz. Ali (r.a)
GENÇLİK YAŞ İŞİ DEĞİL, RUH İŞİDİR!
Necip Fazıl Kısakürek
BİR ÜLKENİN GENÇLERİ REFAHIN GÜVENCESİDİR!
Benjamin Disraeli
GENÇLİĞİNDE NE DÜŞÜNÜRSEN, YAŞLILIĞINDA
ONA ULAŞIRSIN! Goethe
GENÇLİĞİ İYİYE YÖNELTEN, İNSANLIĞI İYİYE
YÖNELTİR! Leibniz
GENÇLİK SAHİP OLUNMAYA DEĞER TEK ŞEYDİR
Oscar Wilde
GENÇLİĞE ÜÇ ÖĞÜDÜM VAR: ÇALIŞ, ÇALIŞ ÇALIŞ!
Bismark
2025
Taceddin Akbaş'ın 'Hakemler 'Harama Hile' katmışlar!' adlı köşe yazısı... Devamı
2025
Taceddin Akbaş'ın 'Önemli olan haftaları kutlamak değil, ruhuna uygun davranmak' adlı köşe yazısı... Devamı
2025
Taceddin Akbaş'ın 'Akran zorbalığı mı ekran zorbalığı mı?' adlı köşe yazısı... Devamı
2025
Taceddin Akbaş'ın 'İnsanlığın öldüğü bir dünyada İnsan Hakları Günü'nü kutlamak' adlı köşe yazısı... Devamı
2025
Taceddin Akbaş'ın 'Özür dile(me) gününde kaç kişiden özür diledik?' adlı köşe yazısı... Devamı
2025
Taceddin Akbaş'ın 'Maduro, Trump'ı madara etti!' adlı köşe yazısı... Devamı
2025
Taceddin Akbaş'ın ''Dünya Kadın Hakları Günü'nün 'Türk Kahvesi ve Toprak Günü'nün günümüzdeki yeri, anlamı ve önemi' adlı köşe yazısı... Devamı
2025
Taceddin Akbaş'ın 'Madencilerin 'Günleri Kutlu Olsun' ve hiçbirinin burnu dahi kanamasın!' adlı köşe yazısı... Devamı
2025
Taceddin Akbaş'ın ''Engelsiz engelli' olmayalım engellileri ve hediyeleşmeyi hiçbir zaman unutmayalım!' adlı köşe yazısı... Devamı
2025
Taceddin Akbaş'ın 'Bu 'Ara tatil ve zehirlenmeler nereden çıktı' bir bilen var mı?' adlı köşe yazısı... Devamı
Emirdağ İlçe Millî Eğitim Müdürlüğü tarafından düzenlenen ‘Akran Zorbalığı Eğitimi’ semineri ilgi gördü.
Antalya'nın Serik ilçesine bağlı Merkez Mahallesi'nde bir ilkokulun bahçesinde kız öğrenci, 11 kişilik grup tarafından darbedildi.
Çanakkale'de sınıf arkadaşı Y.C. (14) tarafından darbedilen M.D.Y. (14) ağır yaralandı. Yoğun bakımda yatan M.D.Y.'nin durumunun kritik olduğu öğrenildi. Detaylar haberimizde..
Eskişehir'de 13 yaşındaki kızı darp edip o anların videosunu sosyal medyada paylaşan yaşı küçük 3 şüpheli kız, savcılıkta ifadelerinin alınmasının ardından mahkemeye çıkarılmadan tahliye edildi.
Akran zorbalığı nedir ve çocuklar üzerinde nasıl etkiler bırakır? Çocuğunuz akran zorbalığına uğruyorsa ne yapmalısınız? Zorbalığı tanıma ve önleme yollarını öğrenin.
Maltepe’de liseli 2 gencin kavga ettiği ve birinin silah çektiği görüntüler üzerine harekete geçen polis ekipleri, şahısların ifadesini aldı. Darp edilen genç, videonun 2020 yılında kurgu olarak çekildiğini, kullandıkları silahın ise çakmak olarak kullanılan bir oyuncak olduğu söyledi.
Yorumlar (0)