
Hemen herkesin bileceği ya da hatırlayacağı gibi, 5 Aralık tarihi ülkemiz de ve diğer bazı ülkeler de ‘’Kadın Hakları Günü’’, ‘’Türk Kahvesi Günü’’ ve ‘’Toprak Günü” olarak kutlanıyor! O nedenle ben daha yazımın başında, muhakkak ve her hâlûkar da bir şeyimiz-bir yakınımız olan kadınlarımızın günlerini kutluyor; bırakın tadını, adı bile bana çok lezzetli-tatlı gelen hele bir de pişiren ustası değerli ise tadına tat katılan Türk Kahvesini Günü’nü ve Mithat Cemal Kutay’a ithaf olunan, ancak Mehmed Akif Ersoy ile birlikte yazdığı belirtilen ‘’Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, Toprak uğrunda ölen varsa vatandır’’ diyerek özetledikleri ‘’Dünya Toprak Günü’’nü yürekten kutluyor; Cenab-ı Hakk bizleri kahvesiz bıraksa bile hiçbirimizi, ama hiç birimizi kadınsız ve topraksız bırakmasın!’ diyor, şimdi de bu üç gün hakkındaki görüş ve düşüncelerimi siz sevgili okurlarımla paylaşmak istiyorum:
Geçtiğimiz haftaki ‘’Kadına Karşı Şiddeti Önlenmesi Günü’’ başlıklı yazımda da belirttim ve ‘ilk insan, il erkek ve insanlığın Babası-Atası olan Hz. Âdem (a.s) olduğu gibi, ilk kadın ve insanlığın anası da Hazreti Havva’dır!’ demiş, dolayısıyla inanan bir insanın, hattâ aklı başında olan bir erkeğin değil bir kadına, vahşi bir hayvana bile işkence yapmayacağını-yapamayacağını, yapmaması gerektiğini vurgulamış ve ‘hangi kadın olursa olsun, bir erkeğin mutlaka bir yakınıdır!’ demiştim… Ve bugünde kadınlara yapılan işkenceler değil, kadınların yaratılıştan gelen özellik ve güzelliklerinin yanı sıra en tabii-en doğal hakları üzerinde duracağım:
En son ve en ekmel-mükemmel din olan İslâm’dan önce, yani cahiliye döneminin kız çocukları, sonrasının da büyükleri olacak olan kız çocukları diri diri toprağa gömülüyorlardı!
O çocukların anne ve babaları cinayet suçu işlemiş olsalar, dolayısıyla da büyük bir günâha girmiş olsalar bile, Cenab-ı Allah’ın bir lütfü keremi, hediyesi olan çocuklarını sıfır günâhla ahirete irtihal ettiriyorlar ki, o çocuklar belki de hükmen şehid oluyorlardır… Ancak, günümüz insanları ki, bunların içinde Müslüman ebeveynler de var ve bunlar ister kız olsun ister erkek, öp öz çocuklarının; ‘ayet ve hadislerle sâbit olan’ emir ve yasaklara uymayan hal ve hareketlerine, yaşantılarına engel olmadıkları gibi tam tersine destek veriyorlar! Dolayısıyla da hem kendilerini hem de yavrularını riske atıyorlar!
Kısacası ve açıkçası; günümüzde bazı insanlar evlatlarını ‘diri diri olmasa da’, mânen toprağa gömüyorlar; dolayısıyla da toz dahî kondurmadıkları ve canlarından çok sevdikleri evlatlarını ‘tek yakıtı taş ve insan olan’ Cehenneme aday yapıyorlar!
Sözde çağdaş, güya uygar ve görünüşte medenî olan dünyalılar; mutlaka bir şeyimiz olan kadınların kızların haklarını daha dün denecek kadar kısa bir süre önce verirlerken; yüce Dînimiz İslâm ve sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav) bundan 1447 yıl önce vermiş! Yani, dinimiz İslâm modern cahiliye döneminin kadına verdiği göstermelik ya da sözde ve yılda verdiği bir günlük önemi ve kadına çizdiği hâkir ve perişan rolü kaldırmış, dolayısıyla da kadını lâyık olduğu yere, onurlu, şerefli ve en değerli mevkiye getirmiş! O nedenle ben en gerçekçi ve en mükemmel kadın haklarını öğrenmek isteyenler, Hz. Peygamberin hayatını incelesinler!’ diyor, konuyu şimdide ‘Toprak ve Kahve Günü’ne getirmek istiyorum:
Biz inanan erkekler, toprağımız ve kadınımız kızımız için ‘gözümüzü kırpmadan’ canımızı verebileceğimiz gibi, bir fincan kahvenin de 40 yıl hatırını sayacak kadar ikrama değer veririz!
Önceleri arada bir ve az da olsa kahve içerdim… Ancak, sevgili bir esnaf ve kadim dostum beni âdetâ ‘Yemen Tiryakisi’ yaptı! Dolayısıyla da bir fincan kahvenin benim yanımdaki (40 yıllık) hatırını katlayarak artırdı!
Özet olarak, kadınların bizim nezdimizdeki hakları hukukları en az onların bizim üzerimizdeki hak ve hukukları kadar önemli olduğu gibi, insanların dirileri de ölüleri de toprağa muhtaçtır! Ve İslâm, ‘modern cahiliyenin’ kadına verdiği sözde ve göstermelik hakkı, hattâ çizdiği hâkir ve perişan rolü bundan tam 1447 yıl önce yürürlükten daldırdı! Dolayısıyla da kadını lâyık olduğu mevkiye getirdi!
Toprak da bizim yaratılıştaki mayamız olduğu ve verdiği emsalsiz nîmetlerle bizim özgürce yaşamamızı sağladığı gibi, ölülerimizi de bağrına basarak bir nevî analık, yani kadınlık yapıyor! O nedenle, onu da ‘can pahasına’ korumak gerekiyor ki, gerekirse biz toprağımızı ve kadınımızı kızımızı ölüm pahasına koruruz!
Ve bir fincan kahve ise bazen yeni yeni dostluklar oluşturuyor, olan dostlukları pekiştiriyor! Onun için, ben ‘sakın ola kahveyi küçümsemeyin ve kahvenin kendisini olmasa bile kahvecilerin hatırlarını sayın! Çünkü ben öyle yapıyorum..!’ diyor, herkese ‘kahve hatırlı’ saygılar sunuyorum.
DOĞRUSU BİZ, ‘CÂHİLİYE DEVRİNDE’ KADINLARA
HİÇ ÖNEM VERMEZDİK. NİHÂYET ALLAH (c.c)
İSLÂM’IN GELİŞİYLE KADINLAR HAKKINDA AYETLER
İNDİRDİ VE ONLARA BİRÇOK HAK TANIDI!
Hz. Ömer (r.a)
TOPRAK HİÇ ÖLMEYEN ANADIR. VE TOPRAK İLE
ÇAMUR OLMASAYDI BİTKİLER… BOY ATMAZDI!
Atasözü
BİR FİNCAN KAHVE, ZAMANIN İÇİNDEKİ KÜÇÜK
BİR MOLADIR. KAHVE UYKUNUN BİTİŞİ DEĞİL
HAYALLERİN BAŞLANGICIDIR. KAHVE HER YUDUM
VEYA HÖRPÜM DE BİR HİKÂYE VE HER FİNCAN DA
SAKLI BİR ANI OLDUĞU GİBİ; KOKUSUYLA HUZUR
TADIYLA MUTLULUK, SOHBETİYLE DOSTLUK VE
ARKADAŞLIK GETİRİR! DOLAYISIYLA KARŞILIKLI
SEVGİ VE SAYGIYI DA ARTIRIR! T. Akbaş
2025
Taceddin Akbaş'ın ''Dünya Kadın Hakları Günü'nün 'Türk Kahvesi ve Toprak Günü'nün günümüzdeki yeri, anlamı ve önemi' adlı köşe yazısı... Devamı
2025
Taceddin Akbaş'ın 'Madencilerin 'Günleri Kutlu Olsun' ve hiçbirinin burnu dahi kanamasın!' adlı köşe yazısı... Devamı
2025
Taceddin Akbaş'ın ''Engelsiz engelli' olmayalım engellileri ve hediyeleşmeyi hiçbir zaman unutmayalım!' adlı köşe yazısı... Devamı
2025
Taceddin Akbaş'ın 'Bu 'Ara tatil ve zehirlenmeler nereden çıktı' bir bilen var mı?' adlı köşe yazısı... Devamı
2025
Taceddin AKbaş'ın 'Şoförlerin günlerini kutluyor, tüm şoförlere 'Kazasız belasız günler ve hayırlı yolculuklar' diliyorum' adlı köşe yazısı... Devamı
2025
Taceddin Akbaş'ın 'Amerikalıların 'Kara Cumaları' varsa bizim de 'Ak Cumamız' var Elhamdülillah' adlı köşe yazısı... Devamı
2025
Taceddin Akbaş'ın 'Müşterileri yerli lavhaları yabancı' adlı köşe yazısı... Devamı
2025
Taceddin Akbaş'ın 'TOKİ 500 bin konutu kaç yılda yapabilir?' adlı köşe yazısı... Devamı
2025
Taceddin Akbaş'ın 'Bugün günlerden 'Kadına karşı şiddetin önlenmesi günü'imiş' adlı köşe yazısı... Devamı
2025
Taceddin Akbaş'ın 'Öğretmenlerimizin günleri kutlu dünya ve ahiretleri mutlu olsun' adlı köşe yazısı... Devamı
Saniye Başkan, 5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü’nü Bilecik’te anlamlı bir ziyaretle kutladı. Saniye Başkan ve Bilecik, bu özel günde kadın hakları üzerine dikkat çeken bir buluşmaya imza attı.
Denizli Büyükşehir Belediyesi Kent Konseyi Kadın Meclisi, Türk kadınına seçme ve seçilme hakkı tanınmasının 90. yıldönümü ve Dünya Kadın Hakları Günü dolayısıyla Atatürk Anıtı'na çelenk bıraktı. Detaylar haberimizde..
Söğüt Belediye Başkanı Ayhan Yurdasiper 5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü dolayısıyla sosyal medya üzerinden bir mesaj yayımladı.
Yeşilova Belediye Başkanı Mümtaz Şenel 5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü dolayısıyla sosyal medya üzerinden bir mesaj yayımladı.
Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz 5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü dolayısıyla sosyal medya üzerinden bir mesaj yayımladı.
Türk kadınının her dönem fedakarlıkların en yücesini yaptığını ifade eden Aydın Valisi Yakup Canbolat; “Kadınlarımız müreffeh Türkiye’nin inşasına güç katmıştır” dedi.
Yorumlar (0)