İlgilenenlerin bilecekleri gibi Ülkemiz de 6 Aralık tarihi “Dünya Özür Dile(me!) Günü”, 7 Aralık târihi de “Sivil Havacılık Günü’ olarak kutlanıyor… O nedenle ben önce “Özür Dile(me!) Günü”, sonra da “Sivil Havacılık Günü” hakkındaki görüş ve düşüncelerimi siz sevgili okurlarımla paylaşmak istiyorum:
Şöyle ki; kâhtı ricalde gazeteci olan ve mesleği devam ettiren bendeniz, genelde her zaman, özelde de bugüne mahsus ‘bilerek veya bilmeyerek’ hakkını hukukunu çiğnediğim okurlarımdan, yakınlarından ve sevenlerinden özür diliyor, bana olan hak ve hukuklarını helal etmelerini istirham ediyorum… Şimdi de ‘özür dile!’ hakkındaki görüşlerime geçmek istiyorum:
İnananların mâlûmu olduğu üzere, kusursuz bir Allah’tır (c.c) nokta: O nedenle kimse kendisini yanlışsız, hatasız, kusursuz ve günâhsız falansız filansız bir kul sanmasın veya saymasın ve genelde yazıyla ve bilhassa basılı, sosyal, sesli ve görüntülü medya üzerinden, özelde de herhangi bir şekilde yaptığı büyüklü küçüklü hatalarını unutmasın ve ‘bilerek bilmeyerek, isteyerek veya istemeyerek’ kırdığı; hakkını hukukunu çiğnediği kişilerden bir gün bile geciktirmeden ve herhangi bir şekilde özür dilesin! Ve bundan sonraki hayatına da özür dileyecek duruma düşmemeye çalışsın..!’ diyeceğim.
Konu ‘özür’ olunca eski(mez) Valilerimizden biri olan ve dün vefat eden M. Rasih Özbek’i anmamak olmaz! Çünkü Vali Özbek Burdur’da görev yaptığı dönemde üç erdemi yerleştirmeye çalıştı ve o erdemlerden biri özür dilemek, biri lütfen demek, diğeri de teşekkür etmek idi! Rahmetli Özbek ne kadar başarılı oldu ya da olamadı o ayrı bir konu… O nedenle ben buradan ve Cenab-ı Hakk’tan Vali Özbek’in bütün seyyiatlarını hasenata tebdil eylemesini niyaz edeceğim; hemen ardından da özür dilemenin erdemini dinimizin bakış açısı ve Peygamber Efendimiz (sav)’in emir ve tavsiyelerini baz ya da göz önüne alarak değerlendirmeye çalışacağım:
Bu söz ben mücrime değil, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (sav)’e ait! O nedenle ben özür konusunda Efendimizin diğer hadis-i şeriflerinden bazılarını aşağıya iktibas ederek dinimizin ve Efendimizin özür dilemeye verdiği büyük önemi hatırlatmak istiyorum: “Özür dilemek üzere gelen din kardeşiniz, niyetinde samimi olmasa da, özrünü kabul edin! Böyle yapmayan kişi Kevser havuzu başında yanıma gelemez… Din kardeşinin özrünü kabul etmeyen, Kevser Havuzundan içemez… Müslüman kardeşinin özrünü kabul etmemek günâhtır… Özrü kabul etmeyen kişi, özür dileyenin günahını yüklenmiş olur… Allah (c.c) özür dileyenin özrünü kabul eder, (Allah son nefeslerini vermeden önce kulunun yaptığı tövbesini kabul eder!)
Yüce Yaracısı bile biz günâhkârların, hattâ günahta haddi aşanların özürlerimizi kabul ediyor ve bizleri affediyorsa ki, bunu sevgili Peygamberimiz belirtiyor; bizlerden bir şekilde özür dileyen insanları bizim affetmememiz düşünülemez! O nedenle biz önce kendimiz özür dileyeyim, sonra da bizden özür dileyen insanların özürlerini kabul edelim! Dolayısıyla da hem sevgili Peygamberimizin emir ve tavsiyelerine uymuş olalım, hem de birbirimiz arasındaki husûmetleri, dargınları kırgınlıkları ortadan kaldırarak bir din kardeşliği veya gönül dostluğu oluşturmaya çalışalım!
Özür dileme konusundaki yazımı bu soruyla noktalıyor, sözü şimdide ‘Sivil Havacılık Günü’ne getirmek istiyorum:
Bendeniz, ömrüm de iki kere uçağa bindim ve ikisinde de korkarak seyahat ettim… ((Şunu da hatırlatayım! Bundan 12 yıl önce yazılmış olduğum hac kuram çıkmış, yani hac yapmak nasibim veya imkânım olsaydı, o kutsal mekân veya topraklara gidebilmek için uçağa binme durumunda kalsaydım, o zaman hiç ama hiç korkmazdım..!))
Yukarıda da vurgulamaya ve kendimden pay biçmeye çalıştığım gibi, ben ister bayan olsun ister erkek, ister kaptan pilot olsun ister kabin görevlisi veya hostes, her ne olursa olsun; o cesâretlerinden, yüreklerinden dolayı tüm havacıların kendileriyle birlikte günlerini kutluyor ve tamamına hayırlı uğurlu uçuşlar, kazasız belasız yolculuklar diliyor; muhtemel kusur ya da hatalarım nedeniyle muhataplarımdan.. helâllik diliyor, herkese ‘bir özürlü gibi’ saygılar sunuyorum.
İLK ÖZÜR DİLEYEN EN CESURDUR. İLK AFFEDEN EN GÜÇLÜ
Osho
ÖZÜR DİLEMEK, İZİN İSTEMEKTEN ÇOK DAHA KOLAYDIR!
Grace Murray Hopper
SUÇU BAĞIŞLAYAN ASİLDİR, ANCAK ÖZÜR DİLEYEN DAHA ASİLDİR
Alphonse Daudet
GÖRECEKSİNİZ ÇOCUKLAR HER ŞEY HAVADAN OLACAK.
TÜM SAVAŞLAR, TÜM UYGURLIKLAR HAVADAN…
O NEDENLE HAVACILIĞA DAHA ÇOK ÖNEM VERMELİYİZ
İSTİKBAL GÖKLERDEDİR ve GÖKLERİNİ KORUYAMAYAN
ULUSLAR, YARINLARINDAN ASLA EMİN OLAMAZLAR…
K. Atatürk
HAVACILIK, İRÂDENİN, İMKÂNSIZI GERÇELEŞTİRME
KAPASİTESİNE SAHİP OLDUĞUMUZUN İSPÂTIDIR!
Edward Vernon
DÜŞME VAKTİ OLMADIĞINDAN UÇAK KALKAR!
Orville Wirigt
ALLAH (c.c) CÜMLEMİZE TÜRBÜLÜLANSA GİRMİŞ
UÇAĞIN YOLCULARINDAKİ TESLİMİYET VE
İHLÂSI-SAMİMİYETİ NASİP ETSİN… (Âmin
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Kitap gününü, turizm haftasını kutlayalım!! Malazgirt ve kutlu doğum haftasını unutmayalım!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Vali Öksüz 'Koordine etmekle yetinmiyor' Aynı zamanda kontrol ve takip de ediyor' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Herkesin her şeyin günü olur da köşe yazarlarının olmaz mı?' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Erdoğan ‘kadrosunu’ yenileyecek mi yoksa rötuş yapmakla mı yetinecek?!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Haftalarında olsun Şehitlerimizi unutmayalım-unutturmayalım!!!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Akşener 'Genel Başkanlığı' bırakmayacak ve İran Balonu İsrail semalarında söndü' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın ''Un bitti-din bitti...' olmasın!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Her şeye rağmen bayram(n)ımız kutlu, insanımız mutlu olsun!!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Siz Çok Yaşayın ‘Yaşatmak İçin Yaşayan’ Ve ‘Öldürmemek İçin Çabalayan’ Polisler!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Kadir Gece(m)niz Mübarek her gece(m)niz Kadir olsun' adlı köşe yazısı Devamı
Yorumlar (0)