Taceddin Akbaş

Geçen haftaki hutbe de sayılmayan sanatkarları bu hafta ben sayayım

Taceddin Akbaş'ın 'Geçen haftaki hutbe de sayılmayan sanatkarları bu hafta ben sayayım' adlı köşe yazısı

Taceddin Akbaş

Türkiye genelinde veya Burdur özelinde aynı mıdır değil midir onu bilmiyorum ama geçtiğimiz haftaki Cuma namazlarını Burdur Merkezdeki câmilerde veya bizim cami de (.) kılan Müslümanlar, (İŞ AHLÂKI: TOPLUMSAL HUZURUN KAYNAĞI) başlıklı güncel, güncel olduğu kadar da güzel ve uzunca bir hutbe dinlediler… Ve Cuma hutbesinin bir bölümünde ve benim duyabildiğim ya da anlayabildiğim kadarıyla,
“İş ahlâkı çalışma hayatının tamamını kapsayan bir değerdir. Memur olmanın ahlâkı olduğu gibi âmir olmanın da ahlâkı vardır. İşçi olmanın ahlâkı olduğu gibi işveren olmanın da ahlâkı vardır. Esnaf olmanın ahlâkı olduğu gibi müşteri olmanın da ahlâkı vardır…
Memur olmanın ahlâkı, devletine sadâkaltle bağlı kalmak, milletine nezâket ve özveriyle hizmet etmektir. Âmir olmanın ahlâkı ise, hak ve adaletten asla ayrılmamak, himâyesindeki kişilere hakkaniyetle davranmaktır…
İşçi olmanın ahlâkı, işini sağlam ve kaliteli yapmak, işyerinin emâneti olarak görmektir. İşyerinin imkânlarını şahsî ihtiyaçları için kullanmamaktır. İşveren olmanın ahlâkı ise, işçiye huzurlu bir iş ortamı oluşturmaktır. Onun sosyal haklardan mahrum bırakmamak, alın teri kurumadan ücretini tam ve vaktinde ödemektir.
Esnaf olmanın ahlâkı dürüstlükten ayrılmamaktır. Malın kusurunu gizlememek, stok ve karaborsacılığa tevessül etmemek, helâl kazancına haram bulaştırmamaktır. Sevgili Peygamberimiz (sav) ‘bizi aldatan bizden değildir’ hadis-i şerifi gereğince müşterisini aldatmamak, ölçü ve tartıyı eksik yapmamaktır. Müşteri olmanın ahlâkı ise, esnafa verdiği sözü yerine getirmek, borcunu zamanında ödemek, onu zarara uğratacak her türlü söz ve eylemden kaçırmaktır…
İş hayatında duyarlılığın azaldığı, kanaat, doğruluk ve dürüstlük gibi erdemlerin zayıfladığı, ahlâk kavramının içinin boşaltıldığı ve istismar edildiği bir çağda yaşıyoruz. Dünyevîleşme, bencillik, bir malı değerinden fazlaya satmak veya kiraya vermek suretiyle çok kazanma arzusu gibi yanlış tutum ve davranışlar toplumsal huzuru ve barışı derinden etkilemektedir. Oysaki güzel ahlâkı tamamlamak üzere gönderilen Allah (c.c) Resûlü (s.a.v), ‘Hiç biriniz, kendisi için istediğini kardeşi için de istemedikçe tam anlamıyla îman etmiş olmaz’ buyurmuş, şahsî menfaatlere takılıp kalmayı, başkalarının hak ve hukukunu gözetmeyi, sosyal hayatta âdil ve dengeli olmayı bizlere tavsiye etmiştir. Bizlere düşen görev, Sevgili Peygamberimiz (s.a.v)’in sadâkatini kuşanarak her işimizi emânet bilinciyle sahiplenmektir. O’nun hak duyarlılığına riayet ederek işçinin hakkını zâyi etmemek, iş sağlığı ve güvenliğine daha fazla hassasiyet göstermektir…” denmişti!
Hâsılı; Diyânet’in veya İlimiz Müftülüğünün hazırladığı ve geçtiğimiz Cuma günü de ‘imam hatiplerimizin’ minberlerden îrat ettikleri hutbe de günümüzün Müslüman esnaflarına, tüccarlarına, müşterilerine, âmir ve memurlarına, işçi ve işverenlerine birbirinden güzel öğütler-tavsiyeler veya hatırlatmalarda bulunulmuştu! Ancak hocalar o hutbeyi birbirinden değerli sanâtkârlarımızı ya unutmuşlar ya da hutbeyi daha fazla uzatmamak veya konuyu dağıtmamak için olsa kısa kesmişlerdi… O nedenle ben bu günkü yazımda, o hutbede bahsi geçmeyen sanatkârlarımıza değinmek istiyorum:
Neml Sûresi ve 88. Âyet-i kerimesinde Cenab-ı Hakk, “Dağları görür, onları hareketsiz, yerlerinden donmuş sanırsın. Halbuki onlar, bulutların yürümesi gibi geçer giderler. Bu her şeyi sağlam ve mükemmel yapan-yaratan ALLAH’IN (c.c) SANATIDIR! Şüphesiz O, yatığınız her şeyi en iyi yapan-yaratan ve en iyi bilendir” buyuruyor… Bu âyet-i kerîmeden de anlaşılacağı üzere, Cenab-ı Allah sanata büyük önem, sanatkâra olağanüstü değer veriyor! Ayrıca günümüz de sanatların birçoğunun birer peygamber mesleği olduğu unutuluyor!
Onu da ben hatırlatmak istiyorum:
Meselâ Âdem Atamız (a.s) sofi, ekinci-çiftçi idi… İdris (a.s) yazıcı, terzi idi… Hud (a.s) tüccar idi… İsmail (a.s) avcı idi… Salih (a.s) deveci idi… Musa ve İshak (a.s’lar) çoban idi… Îsa (a.s) marangoz idi… İbrahim (a.s) sütçü idi… Zülküf (a.s) ekmekçi idi… Üzeyr (a.s) bağcı idi… İlyas (a.s) dokumacı idi… Emriya (a.s) cerrah, Lokman (a.s) doktor-hekim idi…
Uzun lâfın kısası ve meselenin hülâsâsı; işinin ehli olan veya işini en iyi, en güzel şekilde yapan veya yapmaya çalışan her sanâtkâr bir peygamberin mesleğini icra etmekte olduğunun bilincinde olmalıdır… Ve günümüzde bunun böyle olduğunu bilen sanatkâr sayısı azalsa da, işini bihakkın yapan, mesleğini hakkıyla icra eden sanatkâr sayısı az değildir..
Velhâsıl-ı kelâm, hülâsâ-i netice; sanat ilk insan Hz. Âdem ile başlamış ve son insana kadar da devam edecek olan bir meslek olduğu gibi, sanâtkâr olmak ta çok öneli bir meziyettir… O nedenle, ben ‘mesleklerini bihakkın icra eden tüm sanatkârlara selam olsun, Cenab-ı Hakk kazançlarına katın katın bereketler versin, sağlık ve sıhhatleri dâim kılsın!’ diyor, herkese ‘sanatkârâne’ saygılar sunuyorum.
SANAT ALTIN BİLEZİKTİR…. VE KİŞİNİN ELİNDEKİ SANAT,
DEĞERİ HİÇ EKSİLMEYEN BİR SERVETTİR!
SANATI USTADAN GÖRMEYEN (öğrenmeyen) ÖĞRENMEZ!
Üç ayrı atasözü
BİR MİLLET SANATTAN VE SANATKÂRLARDAN MAHRUMSA
TAM BİR HAYATA MÂLİK OLAMAZ. BÖYLE BİR MİLLET BİR
AYAĞI TOPAL, BİR KOLU ÇOLAK, SAKAT VE ÂCİZ BİR KİMSE
GİBİDİR… SANATSIZ KALAN BİR MİLLETİN HAYAT
DAMARLARINDAN BİRİ KOPMUŞ OLUR…
HEPİNİZ MİLLETVEKİLİ OLABİLİRSİNİZ, BAKAN OLABİLİRSİNİZ,
HATTÂ CUMHURBAŞKANI OLABİLİRSİNİZ.
FAKAT SANATKÂR OLAMAZSINIZ…
K. Atatürk
SANAT; ÖZGÜRLÜK TARAFINDAN EMZİRİLDİKÇE
BÜYÜR. SANAT; GENÇLİĞE TERBİYE, YAŞLILIĞA
AVUNTU, YOKSULLARA ZENGİNLİK VE ZENGİNLERE DE
SÜS VERİR. SANAT; İYİYİ, ÖZGÜR OLARAK OLUŞTURAN
İNSANI MÜKEMMELLİĞE ULAŞTIRMA YOLUDUR.
İNSANIN KALBİNİN KARANLIĞINA IŞIK TUTMAK,
İŞTE SANATÇININ GÖREVİDİR…
Anonim
SANAT, HAYATIN GERÇEK VAZİFESİDİR.
Friedrich Nietzische

Bu içerik size ne hissettirdi?

  • 1
    BEĞENDİM
  • 1
    ALKIŞ
  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ÜZÜLDÜM
  • 0
    KIZDIM
  • 0
    ŞAŞIRDIM
  • 0
    BEĞENMEDİM
  • 0
    GÜLDÜM

Yorumlar (0)

Bu içerik ile ilgili henüz yorum yazılmamış

Taceddin Akbaş Diğer Yazıları

25
NİSAN

2024

ABD'nin İsrail'e 26 milyar dolar yardım etmesi Gazze'nin 26 milyar yerinden vurulması demektir!

Taceddin Akbaş'ın 'ABD'nin İsrail'e 26 milyar dolar yardım etmesi Gazze'nin 26 milyar yerinden vurulması demektir!' adlı köşe yazısı... Devamı

25
NİSAN

2024

'Veteriner Hekimlerin günleri kutlu' Türkiye İstatistik Kurumu var olsun

Taceddin Akbaş'ın ''Veteriner Hekimlerin günleri kutlu' Türkiye İstatistik Kurumu var olsun' adlı köşe yazısı Devamı

23
NİSAN

2024

Temel ihtiyaç mallarından KDV alınmamalı

Taceddin Akbaş'ın 'Temel ihtiyaç mallarından KDV alınmamalı' adlı köşe yazısı Devamı

23
NİSAN

2024

Bugün 'Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı' Günü

Taceddin Akbaş'ın 'Bugün 'Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı' Günü' adlı köşe yazısı Devamı

22
NİSAN

2024

'Duyduk duymadık' demeyin ve bugünün 'Dünya Günü' olduğunu unutmayın!!

Taceddin Akbaş'ın ''Duyduk duymadık' demeyin ve bugünün 'Dünya Günü' olduğunu unutmayın!!' adlı köşe yazısı Devamı

19
NİSAN

2024

Kitap gününü, turizm haftasını kutlayalım!! Malazgirt ve kutlu doğum haftasını unutmayalım!

Taceddin Akbaş'ın 'Kitap gününü, turizm haftasını kutlayalım!! Malazgirt ve kutlu doğum haftasını unutmayalım!' adlı köşe yazısı Devamı

18
NİSAN

2024

Vali Öksüz 'Koordine etmekle yetinmiyor' Aynı zamanda kontrol ve takip de ediyor

Taceddin Akbaş'ın 'Vali Öksüz 'Koordine etmekle yetinmiyor' Aynı zamanda kontrol ve takip de ediyor' adlı köşe yazısı Devamı

17
NİSAN

2024

Herkesin her şeyin günü olur da köşe yazarlarının olmaz mı?

Taceddin Akbaş'ın 'Herkesin her şeyin günü olur da köşe yazarlarının olmaz mı?' adlı köşe yazısı Devamı

16
NİSAN

2024

Erdoğan ‘kadrosunu’ yenileyecek mi yoksa rötuş yapmakla mı yetinecek?!

Taceddin Akbaş'ın 'Erdoğan ‘kadrosunu’ yenileyecek mi yoksa rötuş yapmakla mı yetinecek?!' adlı köşe yazısı Devamı

15
NİSAN

2024

Haftalarında olsun Şehitlerimizi unutmayalım-unutturmayalım!!!

Taceddin Akbaş'ın 'Haftalarında olsun Şehitlerimizi unutmayalım-unutturmayalım!!!' adlı köşe yazısı Devamı

İlgili Haberler

Antalya'da Döner Çatalıyla Kavga! Esnaf Yaralandı!
Bölgesel

Antalya'da Döner Çatalıyla Kavga! Esnaf Yaralandı!

Antalya'nın Manavgat ilçesinde tabela koyma tartışması kavgaya dönüştü. Meydan savaşını andıran kavgada esnaftan birisi döner çatalı darbeleriyle yaralanırken diğer esnaf gözaltına alındı.

Bucak'ta yılların emektarı, Ömer amca hüzne boğdu
Bölgesel

Bucak'ta yılların emektarı, Ömer amca hüzne boğdu

Burdur'un Bucak ilçesinde yılların esnafı olarak tanınan, yaşına aldırış etmeden işini bırakmayan Ömer Güner hayatını kaybetti.

Eskişehir'de şiddetli yağmur etkili oldu
Bölgesel

Eskişehir'de şiddetli yağmur etkili oldu

Eskişehir’de sabah saatlerinde etkisini gösteren sağanak yağış, hazırlıksız yakalanan esnafa zor anlar yaşattı.

Başkan Çiftçi Esnaf ile iç İçe
Yaşam

Başkan Çiftçi Esnaf ile iç İçe

Çayırova Belediye Başkanı Bünyamin Çiftçi, esnaflarla çay sohbetinde buluştu.

Başkan Sertbaş'a Hayırlı Olsun Ziyaretleri
Bölgesel

Başkan Sertbaş'a Hayırlı Olsun Ziyaretleri

Gölhisar Belediye Başkanı İbrahim Sertbaş'ı Gölhisar Esnaf Kefalet ve Kredi Kooperatifi' başkanı Mustafa Oğuz ve yönetim kurulu üyeleri ziyaret etti.

Bucak Esnaf ve Sanatkarlar Kredi Kefalet Kooperatif Başkanı Doğan'dan Hülya Gümüş'e ziyaret
Bölgesel

Bucak Esnaf ve Sanatkarlar Kredi Kefalet Kooperatif Başkanı Doğan'dan Hülya Gümüş'e ziyaret

Bucak Esnaf ve Sanatkarlar Kredi Kefalet Kooperatif Başkanı Muzaffer Doğan Bucak Belediye Başkanı Hülya Gümüş'ü ziyaret etti