
Herkes bilmese, görmese veya duymasa da bazı kişi, kurum veya kuruluşlar ‘göstermelik ya da sembolik de olsa’ ki, bunlardan bazıları gerçekçi ve samîmi de olabilir; hemen her şeyin bir gününü, haftasını, ayını ve yılını ihdas etmişler ve ihdas ettikleri belli gün, hafta, ay ve yıllarda bazı program ve etkinlikler gerçekleştirilmesini, dolayısıyla da bu zaman dilimlerinin amacına ulaşmasını istemişler…
Söz konusu tarihlerden biri de 6 Aralık, nedeni ise ‘’Özür Dileme Günü’’. O nedenle ben ‘bu gün de’ kaç kişi kaç kişiden özür diledi ya da dilemedi bilmiyorum; ama ben genelde olduğu gibi bu özel günde ve daha yazımın başında, bilerek veya bilmeyerek, isteyerek ya da istemeyerek ve az da olsa hakkını hukukunu çiğnediğim, kalbini kırdığım, üzüp gönlünü incittiğim başta okurlarım olmak üzere tüm muhataplarımdan, eş ve dostlarımdan özür diliyor ve kendilerinden özrümü kabul etmelerini istirham ediyorum…
Şimdi de bu adı var kendisi yok olan günlerden biri olan ‘’Özür Dileme Günü’’ hakkındaki görüş ve düşüncelerimi açmak istiyorum:
Gün ‘’Özür Dileme Günü’’ olunca, eski(mez Valilerimizden, yani 2003 ve 2006-2008 yılları arasında İlimizde görev yapmış olan, daha sonra da Merkez Valiliği görevinde bulunduktan sonra 2010 yılında emekli olan ve çok değer verdiği ‘Özür Dileme Günü’nde, yani 6 Aralık 2022 tarihinde vefat eden Vali Mustafa Rasih Özbek’i rahmetle anmamak olmaz…
Şöyle ki; İlimiz Valiliğinden ayrıldıktan ve Merkez Valiliğine atandıktan sonra, hattâ vefat ettiği tarihe kadar telefon irtibatımı sürdürdüğüm Valilerimizden biri olan Mustafa Rasih Özbek’in üzerinde durduğu, yaygınlaştırmak ve yerleştirmek istediği 3 özellik ve güzellikten biri ‘lütfen’ demek, ‘teşekkür etmek’ ve özür dilemek gibi erdemleri, iyilik ve güzellikleri yaygınlaştırmak idi! Ayrıca, Vali Özbek, Osmanlı’nın güzel haslet ve uygulamalarından biri olan Sadaka Taşlarına benzer bir uygulama olan ‘Askıda Ekmek’ geleneğini de başlatmış; işyerlerinin geç açılmasını önlemek için erken açılan işyerlerini ziyaret ederek sahiplerine teşekkür belgesiyle taltif etmiş ve benzer uygulamalar yapmış olan tecrübeli ve kıdemli bir Mülkî Amir, tecrübeli bir Vali idi!
Rahmetli Valimiz insanımıza teşekkür etmeyi, lütfen demeyi ve özür dilemeyi alıştırabildi veya yerleştirebildi mi bilmiyorum; ama Askıda Ekmek Geleneğini yerleştirmiş olmalı ki, bazı fırınlar bu güzel uygulamayı devam ettirdikleri gibi, sipariş ve toptan pişi üretimi yapan bir işyeri de ‘Askıda Pişi’ uygulaması başlatmış ve bu geleneği sürdürüyor…
Bu kadar uzun girizgahtan sonra şimdi de asıl konum olan ‘Özür Dileme Günü’ne ve konusuna dönüyor ve burada bir parantez açarak özür dilemenin ille de veya sadece bir hata ya da kusurdan sonra değil, bazı zemin ve zeminlerde ve bir nezaket îcabı yapılması gereken iyi-güzel ve nâzik bir davranış, değerli bir haslet veya ifade olduğunu hatırlatmak istiyorum!
Mâlûm olduğu üzere, kusursuz, hatasız ya da yanlışsız insan olmaz… Yani, hatadan münezzeh olan bir Allah’tır ki, peygamberler bile zelle olarak tabir edilen ve peygamberliklerine zarar vermeyecek veya görevlerine gölge düşürmeyecek (küçük) hatalar yapabilirler! O nedenle biz insanoğlunun hata ya da kusur işlememe gibi bir garantimiz olmaz-olamaz… Ve Cenab-ı Allah bile bizim birçok kusur ve hatamızı ya da günahımızı affederken, bizim yapmış olduğumuz herhangi bir kusur ya da hatamızdan dolayı muhataplarımızdan özür dilemememiz yanlış olduğu gibi; bir din kardeşimizin bizden özür dilemesi hâlinde bizim onun özrünü kabul etmememiz akla mantığa uymadığı ve dîne îmana yakışmadığı gibi, aynı zaman da insanı günaha da sokar!
Demem o ki, insanoğlunun fıtratında-yaratılışında ‘hata yapmama veya kusur işlememe’ gibi bir özelliği yoktur! Yani insanların yaratılışlarında hata yapma eylemi bulunması normal veya mümkündür… Çünkü, hiçbir fâni, kusursuz, hatasız veya mükemmel sıfatlarla donatılmamış… Yapılan bazı hata veya yanlışlar özürlerle telâfi edilemeyebilir. O nedenle, insanlar hemen her söz ve davranış, her hareketine çok dikkat etmeliler ve vâkî hata veya kusurları nedeniyle muhataplarından ‘hiç vakit geçirmeden’ özür dilemeliler ki, araya değişik fitneler veya fitneciler, şeytanlar ya da şeytanlaşmış insanlar girip kişilerin aralarının iyice açılmasına neden olmasın!
Velhâsıl-ı kelâm, hülâsâ-i netice; yılda bir gün değil, gerektiğinde her gün herkesten olmasa da gerekli hallerde lütfen demeyi, özür dilemeyi ve teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim!’ diyor, satırlarımı muhataplarımdan özür dileyerek noktalamak istiyor, herkese saygılar sunuyorum.
ÖZÜR DİLEMEK ÜZERE GELEN DİN KARDEŞİNİZ
NİYETİNDE SAMİMİ OLMASA DA KABUL EDİN!
BÖYLE YAPMAYAN KEVSER HAVUZU BAŞINDA
YANIMIZA GELEMEZ… DİN KARDEŞİNİN ÖZRÜNÜ
KABUL ETMEYEN, KEVSER HAVUZUNDAN İÇEMEZ!
MÜSLÜMAN KARDEŞİNİN ÖZRÜNÜ KABUL ETMEMEK
GÜNÂHTIR. ÖZRÜ KABUL ETMEYEN, ÖZÜR DİLEYENİN
GÜNÂHINI YÜKLENMİŞ OLUR!
ÖZÜR DİLEMEK, HAKLI YA DA HAKSIZ OLMAKLA
İLGİLİ DEĞİL, ‘KIRILMIŞ OLAN BİR KALBE DUYULAN
SAYGININ’ İFADESİDİR… PROBLEMİN FARKINA VARIN
AMA KENDİ AÇINIZDAN DEĞİL, KARŞI TARAFIN
AÇISINDAN… MUHATAPLARINIZA BASİT BİR DİLLE
ÜZGÜN OLDUĞUNUZU BELİRTİN: Anonim
2025
Taceddin Akbaş'ın 'Hakemler 'Harama Hile' katmışlar!' adlı köşe yazısı... Devamı
2025
Taceddin Akbaş'ın 'Önemli olan haftaları kutlamak değil, ruhuna uygun davranmak' adlı köşe yazısı... Devamı
2025
Taceddin Akbaş'ın 'Akran zorbalığı mı ekran zorbalığı mı?' adlı köşe yazısı... Devamı
2025
Taceddin Akbaş'ın 'İnsanlığın öldüğü bir dünyada İnsan Hakları Günü'nü kutlamak' adlı köşe yazısı... Devamı
2025
Taceddin Akbaş'ın 'Özür dile(me) gününde kaç kişiden özür diledik?' adlı köşe yazısı... Devamı
2025
Taceddin Akbaş'ın 'Maduro, Trump'ı madara etti!' adlı köşe yazısı... Devamı
2025
Taceddin Akbaş'ın ''Dünya Kadın Hakları Günü'nün 'Türk Kahvesi ve Toprak Günü'nün günümüzdeki yeri, anlamı ve önemi' adlı köşe yazısı... Devamı
2025
Taceddin Akbaş'ın 'Madencilerin 'Günleri Kutlu Olsun' ve hiçbirinin burnu dahi kanamasın!' adlı köşe yazısı... Devamı
2025
Taceddin Akbaş'ın ''Engelsiz engelli' olmayalım engellileri ve hediyeleşmeyi hiçbir zaman unutmayalım!' adlı köşe yazısı... Devamı
2025
Taceddin Akbaş'ın 'Bu 'Ara tatil ve zehirlenmeler nereden çıktı' bir bilen var mı?' adlı köşe yazısı... Devamı
Bucak Belediyesi, Hacısarılar Mezarlığı’nın üst bölümünde yürütülen düzleme, dolgu ve perde beton çalışmalarının büyük ölçüde tamamlandığını duyurdu. Düzenlemelerin bitmesiyle mezarlığın kapasitesinin önemli oranda artırılması hedefleniyor.
Gölhisar Belediye Başkanı İbrahim Sertbaş, Ulucamii Mahallesi’nde yürütülen sıcak asfalt çalışmalarını değerlendirdi. Sertbaş, göreve başladıkları 2019’dan bu yana hem alt hem de üst yapı çalışmalarında önemli ilerleme kaydettiklerini belirtti.
Tefenni Belediyesi, Halk Ekmek Fabrikasının Ek Hizmet Binası yanında inşa edilen yeni tesise taşındığını duyurdu. Yenilenen fırında tüm sistemler modernize edilirken ısıtma altyapısı doğalgaza geçirildi. Ekmek satışının gün boyu süreceği ve fiyatın 10 TL olarak devam edeceği açıklandı.
AK Parti Burdur Milletvekili Prof. Dr. Adem Korkmaz, kent genelinde tamamlanan ve sürmekte olan spor yatırımlarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. “Konuşmak kolay, maharet iş yapmakta” diyen Korkmaz, üniversite yerleşkesine kazandırılan yeni çim sahalarla birlikte spor turizmi kapasitesinin önemli ölçüde güçlendiğini açıkladı.
Türkiye İnternet Gazetecileri Derneği (TİGAD) tarafından düzenlenen Dijital Habercilik ve Medya Çalıştayı, 18–21 Aralık 2025 tarihleri arasında Şanlıurfa’da gerçekleştirilecek.
Rize'nin Güneysu ilçesinde bir şahıs mahalle bakkalının "Ekmekten başka bir şeyi veresiye alamazsın" demesi üzerine bakkal dükkanını ateşe verdi.
Yorumlar (0)