Ruhittin Sönmez

Rasyonel zemine dönme

Ruhittin Sönmez'in 'Rasyonel zemine dönme' adlı köşe yazısı

Ruhittin Sönmez

Maliye ve Hazine'nin giden ve yerine gelen (halef-selef) AKP'li bakanları İngilizce kavramlarla konuşmayı seviyor.

Giden bakan Nureddin Nebati, "Ortodoks politikalardan epistemolojik kopuş" olarak tanımladığı ekonomik kararların uygulayıcısı idi. Bu politikalarla Türkiye ekonomisi uçurumun eşiğine kadar geldi.

Yerine gelen bakan Mehmet Şimşek ise "Türkiye'nin RASYONEL BIR ZEMINE DÖNME dışında bir seçeneği kalmamıştır" görüşünde.

Bakan Mehmet Şimşek, bu ifadesiyle, son dönemlerde AKP hükümetlerinin uyguladığı ekonomik programların "irrasyonal" yani akıl dışı olduğunu peşinen ilan etmiş oldu.

Bakan M. Şimşek'in "Kurala dayalı, öngörülebilir bir Türkiye ekonomisi, özlenen refaha ulaşmamızda anahtar olacaktır. Kurumsal kalite ve kapasitemizi güçlendirerek makro finansal istikrarı önceliklendireceğiz" cümlesi çok önemli.

Bu cümle içinde kullanılan KURALA DAYALI, ÖNGÖRÜLEBİLİR VE KURUMSAL KALİTE kavramlarına dikkat çekmek istiyorum.

"Damat Berat Albayrak ve Nureddin Nebati'nin Maliye ve Hazine Bakanlığı koltuğunda oturduğu dönemde uygulanan ekonomi politikalarını tarif et" deseler, en iyi bu kavramlarla tanımlayabiliriz. Bu iki bakan döneminde,

Akla uygun olmayan,

Bilime ve gerçek ekonomi uzmanlarının genel kabul görmüş uygulamalarına ters,

Kuralsız,

Öngörülemeyen ve

Kurumsal yapının niteliksiz ve etkisiz olduğu bir yönetim yaşadık.

Bu yönetim tarzıyla Türkiye ekonomisi 10 sene öncesine geriledi, halkımız fakirleşti ve ekonomi içinden çıkılması çok zor bir darboğaza girdi.

Borçlar gırtlağa kadar gelmiş durumda. Dış Ticaret Açığı büyümeye devam ediyor.

Borçları çevirmek, enerji ve ilaç gibi zorunlu kalemleri ithal edebilmek, ithalata bağımlı sanayimizde ve tarımımızda üretim yapabilmek için döviz gerekli.

Hazine ve Merkez Bankası tamtakır. %10-11 tefeci faizleriyle bile borç bulunamıyor. (Osmanlı Devleti'ni batıran dış borçların faizi bile bu oranların yarısı kadardı.)

Aslında ekonomideki bu akıl yolundan kopuş, adı geçen bakanların değil, "ekonomist" R. T. Erdoğan'ın eseri idi. Çünkü O "her şeyi ben yöneteceğim" arzusundaydı. "Söz dinleyen" Bakanlar ve Merkez Bankası Başkanlarıyla çalışıyordu.

Zaten RTE "ekonominin sorumlusu benim" diye defalarca söyledi.

Türkiye'de ekonomik çöküntünün, yeni bir yönetim anlayışına dönüş olmadan düzeltilmesi mümkün değildi.

Ekonominin nispeten daha iyi olduğu dönemde bakanlık yapmış olan Mehmet Şimşek işte bu yüzden yeniden bakan yapıldı.

****************************

EKONOMİYİ ŞİMŞEK Mİ ERDOĞAN MI YÖNETECEK?

Şimdi soru şu: Kendisinden mucizeler beklenen M. Şimşek, beklentileri karşılamak için düşündüklerini uygulayabileceği bir yetkiye sahip olabilecek mi?

Yoksa Bakan Şimşek'ten beklenen sadece İngiltere finans çevrelerinden (RTE'nin tabiriyle tefecilerden) borç bulması mı? Bakan Şimşek T.C. İngiltere ve ABD vatandaşı. Son olarak İngiltere'de bir finans kurumunda çalışan bir uzman. Buradaki fon yöneticilerinin yani "tefeci" denilen çevrelerin tanıdığı, güvendiği biri.

İngiltere (Birleşik Krallık) ve ABD vatandaşı da olsa Şimşek'in böyle bir vitrin süsü olması halinde buralardan borç alınması mümkün değil. Erdoğan'ın tabiriyle "Batı tefecilerinden para dilenme" ile para gelmez.

Uluslararası sermayeye güven verilmesi ve kredi musluklarının açılması, ancak -uygulanacağından emin olunan- bir Orta Vadeli Program (OVP) sayesinde mümkün olabilir.

Aslında IMF ile yapılan standby anlaşmaları da bunu garanti etmeye yöneliktir. Ama IMF bu programların uygulanmasını bizzat denetler. Buna karşılık kredi vermesi beklenen sermaye çevreleri (fon yöneticileri) kredi musluklarını kısarak veya risk primi (CDS) üzerinden verilen kredinin faizini yükselterek denetim yapar.

Mehmet Şimşek'in uygulamak isteyeceği OVP sıkı mali disiplin gerektiren, Ortodoks bir zihniyetin eseri olacaktır.

Ama 9 ay sonra yerel seçim varken R. Tayyip Erdoğan geniş kitlelerde hoşnutsuzluk yaratacak böyle bir programın uygulanmasına izin vermez.

Nasıl bir orta yol bulacaklar bilemiyoruz. Zamanla ortaya çıkacaktır.

Ama en azından ekonomi tahsili olmayan bir Hazine ve Maliye Bakanı ile "söz dinleyen" Merkez Bankası Başkanı yerine, işten anlayan ve kısmen bağımsız davranabileceklerin gelmesini olumlu buluyorum.

*****************************

"DOLANDIRICI" DEDİĞİNE EKONOMİYİ TESLİM ETTİ

Beş yıl önce (9 Temmuz 2018'e yani Cumhurbaşkanlığı Sistemine geçinceye kadar) Mehmet Şimşek Başbakan Yardımcısı idi.

O zaman ekonomik durumu anlatırken "yağmur yağacak, belki fırtına kopacak, çatıyı güneşli havalarda onarmamız gerekir" demişti. (23 Mart 2018)

Çatı tamirinden kastı şunlar idi: "Hukuk devletini güçlendirmemiz, demokratik standartlarımızı iyileştirmemiz, kurumsal kaliteyi yükseltmemiz açısından Avrupa Birliği bizim hâlâ ilham kaynağımız. AB bizim stratejik ortağımız, bunu kimse değiştiremez."

"Merkez Bankası'nın bağımsızlığı, kredibilitesi ekonomimiz açısından son derece önemlidir" görüşünü ifade ediyordu.

Bu görüşleri savunduğu için R. Tayyip Erdoğan çok kızmış, "inanmıyorsan kusura bakma, biz bu işe inananlarla devam ederiz" ve "dava şuurunu kaybetmiş" şeklindeki sözlerle Şimşek'i eleştirmişti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 7 Aralık 2019 tarihli bir konuşmasında, Ahmet Davutoğlu, Ali Babacan ve Mehmet Şimşek'i hedef alarak onları görevlerini kötüye kullanmak ve dolandırıcılıkla suçlamıştı:

"E hani bunlar dürüsttü ya, dürüstlüğü kimseye bırakmıyorlardı? Bunlar Halkbank'ı da dolandırmaya çalışıyorlar" ifadelerini kullanmıştı.

Bu suçlamalarla, meydanlarda yuh çektirdiği bir ismi bakan yapmak için aylardır uğraşan Erdoğan nihayet Mehmet Şimşek'i ikna etti.

Bir "dünya lideri" için kolay kabul edilebilir bir durum değil bu. Demek ki çok mecbur kaldı.

Şimşek de hakkında edilen bu sözleri unutmuş gibi davranarak görevi kabul etti.

"Hayırlı olsun" diyelim.

Ama hiç olmazsa bundan sonrası için, "büyük lokma ye, büyük laf etme" sözünü de hatırlatalım.

 

Ruhittin Sönmez

05 Haziran 2023

Bu içerik size ne hissettirdi?

  • 0
    BEĞENMEDİM
  • 0
    GÜLDÜM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    BEĞENDİM
  • 0
    ŞAŞIRDIM
  • 0
    ÜZÜLDÜM
  • 0
    KIZDIM
  • 0
    SEVDİM

Yorumlar (0)

Bu içerik ile ilgili henüz yorum yazılmamış

Ruhittin Sönmez Diğer Yazıları

18
EYLÜL

2023

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'la uğraşanlar

Ruhittin Sönmez'in 'Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'la uğraşanlar' adlı köşe yazısı Devamı

14
EYLÜL

2023

Acıların sebebini duymak çok sıkıcı

Ruhittin Sönmez'in 'Acıların sebebini duymak çok sıkıcı' adlı köşe yazısı Devamı

11
EYLÜL

2023

Bir tarafta açlar, bir tarafta şatafat ve israf varsa

Ruhittin Sönmez'in 'Bir tarafta açlar, bir tarafta şatafat ve israf varsa' adlı köşe yazısı Devamı

06
EYLÜL

2023

Devlet yalan söyler mi?

Ruhittin Sönmez'in 'Devlet yalan söyler mi?' adlı köşe yazısı Devamı

04
EYLÜL

2023

Rüşvetle mücadele yargıda mı siyaset meydanında mı olur?

Ruhittin Sönmez'in 'Rüşvetle mücadele yargıda mı siyaset meydanında mı olur?' adlı köşe yazısı Devamı

31
AĞUSTOS

2023

TÜRKİYE UÇUYOR, YOLCULAR UYKUDA

Ruhittin Sönmez'in 'TÜRKİYE UÇUYOR, YOLCULAR UYKUDA' adlı köşe yazısı Devamı

28
AĞUSTOS

2023

İYİ Parti ve Türk Milliyetçiliği

Ruhittin Sönmez'in 'İYİ Parti ve Türk Milliyetçiliği' adlı köşe yazısı Devamı

21
AĞUSTOS

2023

SİYASİ AHLAK YASASI VE ŞENGEN VİZESİ

Ruhittin Sönmez'in 'SİYASİ AHLAK YASASI VE ŞENGEN VİZESİ' adlı köşe yazısı Devamı

14
AĞUSTOS

2023

SÖZ VERİLEN DEPREM KONUTLARI YAPILABİLECEK Mİ?

Ruhittin Sönmez'in 'SÖZ VERİLEN DEPREM KONUTLARI YAPILABİLECEK Mİ?' adlı köşe yazısı Devamı

10
AĞUSTOS

2023

FAZLA ABARTMAYIN

Ruhittin Sönmez'in 'FAZLA ABARTMAYIN' adlı köşe yazısı Devamı

İlgili Haberler

Dış Ticaret ve Turizm: Bir Ülkenin Ekonomisi İçin Neden Önemlidir?
Yaşam

Dış Ticaret ve Turizm: Bir Ülkenin Ekonomisi İçin Neden Önemlidir?

Dış ticaret ve turizm, bir ülkenin ekonomisi için önemli unsurlardır. Bu iki alanın faydaları ve önemi hakkında bilgi edinmek için bu makaleyi okuyun.

Vatandaşın ekonomik sorunlarını dile getirdi
Bölgesel

Vatandaşın ekonomik sorunlarını dile getirdi

Deva Partisi Bucak İlçe Başkanı Osman Atan, vatandaşların ekonomik sorunlarını çözmek ve yaşanan sıkıntıları gidermek için çalışacaklarını açıkladı.

Türkiye'de Enflasyon artmaya devam edecek, faizler yükselecek, dolar yükselecek
İş Dünyası

Türkiye'de Enflasyon artmaya devam edecek, faizler yükselecek, dolar yükselecek

Türkiye ekonomisi için piyasa katılımcılarının enflasyon beklentisi yüzde 67,22 oldu. Faiz beklentisi yüzde 29,26, döviz kuru beklentisi 30,14 TL, GSYH büyüme beklentisi yüzde 3,9 oldu.

CHP'li Akbulut'tan Burdur ekonomisine vizyoner öneriler
Bölgesel

CHP'li Akbulut'tan Burdur ekonomisine vizyoner öneriler

CHP Burdur Milletvekili İzzet Akbulut, Burdur'un ekonomik canlanmasını sağlamak için bazı öneriler sundu. İşte o konuşma

Fahiş fiyat balonu sönecek, millet daha da rahatlayacak
Bölgesel

Fahiş fiyat balonu sönecek, millet daha da rahatlayacak

Erdoğan, Merkez Bankası'nın faiz kararının ardından yaptığı konuşmada ekonomiye yönelik net mesajlar verdi. Ayrıca, emeklilerin serzenişleri, emlak ve kira piyasası, üniversite öğrencileri ve ev hanımlarına yönelik vaatler gibi konuları da ele aldı.

Türkiye Ekonomisinin Geleceği İçin Mali Disiplin ve Enflasyon Hedefi
Bölgesel

Türkiye Ekonomisinin Geleceği İçin Mali Disiplin ve Enflasyon Hedefi

Bakan Mehmet Şimşek, Batman'da yaptığı konuşmada, mali disiplini yeniden tesis ederek enflasyonu düşürmeye çalıştıklarını ve Eylül'de orta vadeli programı açıklayacaklarını belirtti.