Ruhittin Sönmez

Sanayisizleşme devam ediyor

Ruhittin Sönmez'in 'Sanayisizleşme devam ediyor' adlı köşe yazısı...

Ruhittin Sönmez

SANAYİSİZLEŞME DEVAM EDİYOR

Bundan tam 9 yıl önce Merkez Bankası E. Başkanı, ekonomist ve siyasetçi Durmuş Yılmaz'ı Kocaeli Aydınlar Ocağı olarak düzenlediğimiz toplantıda dinlemiştik. Burada aldığım notlardan yazdığım köşe yazısı sosyal medyada karşıma çıktı. Ben de 2016 Kasım'ından bu yana neler değişti, iyileşme oldu mu diye bir çalışma yaptım.

Konferansta Durmuş Yılmaz, "Türkiye'de 1988 yılında toplam üretim içinde imalat sanayinin payı yüzde 24 iken bugün aşağı seviyelere düştü. Yani Türkiye'de bir sanayileşme değil, sanayileşmeme süreci var. Ne yapıp yapıp, alt yapı yatırımları dışındaki, inşaat işlerine giden kaynakları imalat sanayine, yüksek teknolojiye, üretime aktarmamız lazım" demişti. 

Şu iki cümlesi mıh gibi kafama kazınmıştır: 

"İSTANBUL'DAKİ GÖKDELENLER BİZİ BÜYÜK DEVLET YAPAMAZ."

"Türk çeliğinden yapılmış, Türk Deniz Kuvvetleri Gemileri uluslararası arenaya çıkmadığı sürece büyük devlet olamayız." 

****

Aradan dokuz yıl geçti, ekonomi üç büyük şok yaşadı:

2018 kur krizi, 2021–2022 "faiz sebep, enflasyon sonuç" deneyi, 2023 sonrası "rasyonel politikalara dönüş" iddiası...

Bugün geriye dönüp bakınca görüyorum ki, Durmuş Yılmaz'ın o gün altını çizdiği "sanayisizleşme", "cari açık" gibi sorunlar güncelliğini koruyor. Hatta her biri bugün çok daha ağır bir ekonomik bedelin sebebi olarak karşımızda duruyor. 

Erdoğan'ın müdahalelerini anlatan "mikrofon riski" azaldı, hukukun siyasallaşmasından kaynaklı riskler arttı.

********************************

DEĞİŞMEYEN YAPISAL SORUNLAR

Ekonomide 2025 yılı güncel durum ne?

TÜİK ve Dünya Bankası verilerine göre, imalat sanayinin GSYH içindeki payı hâlâ %18'in altında. 

Uzun vadeli "sanayisizleşme eğilimi" devam etmektedir.

2023–2024 yıllarında büyümenin itici gücü yine inşaat, kamu yatırımları ve tüketimdir, sanayi değil.

Türkiye'nin yüksek teknolojili üretim payı hâlâ %3'ün altındadır. (AB ortalaması %15–20).

Türkiye hâlâ inşaat ağırlıklı bir büyüme modeline sahip, sanayi payı düşük, teknolojik bağımlılığı yüksek.

"Gökdelenlerle büyük devlet olunmaz" argümanı bugün daha da güçlü bir şekilde geçerlidir.

****

2016'da Durmuş Yılmaz'ın anlattığı kritik noktalardan biri şuydu:

2010 yılı raporlarına göre, Türkiye 1 dolar ihracat yapabilmek için 0,80 dolar ithal girdi kullanıyordu.

2025 güncel (OECD, Ticaret Bakanlığı ve TEPAV) verilerine göre; Türkiye'nin ithalat bağımlılığı hâlâ %70'in üzerinde.

Bazı sektörlerde (otomotiv, elektronik, kimya) bu oran %85–90'a kadar çıkıyor. Yerli ara mal üretimi yıllardır artmadığı için kur artışları ihracatı pek teşvik etmiyor. Kur arttıkça pahalanan enerji ve ara malları sebebiyle maliyetler artıyor. Maliyet enflasyonu ihracatçıların rekabetçi fiyat vermesine mâni oluyor.

Özetle, İthal girdi oranı hâlâ çok yüksek. Enerji fiyatları, lojistik maliyetler ve finansman faizi TL maliyetini şişiriyor.

Enflasyon durdurulamayınca 9 sene önce 3,4 TL olan dolar kuru 42,5 TL seviyesine çıktı. Ama Türkiye cari açığını düşüremiyor. 

"Kur şoklarına karşı kırılganlığımız, üretim yapımızın zayıflığından kaynaklanıyor." Kur artışının bizi zenginleştirmediği, fakirleştirdiği görüldüğünden ve maliyet enflasyonunu frenlemek için ekonomi yönetimi kurları baskı altında tutuyor.

********************************

YATIRIM EĞİLİMİ DÜŞÜYOR, KAMU TASARRUF YAPMIYOR

Prof. Dr. Esfender Korkmaz iki veriye dikkat çekiyor: "2024 baharında yüzde 40,7 olan imalat sanayi yatırım eğilimi, 2025 baharında yüzde 23,2'ye düştü." "Yatırım harcaması beklentisi ise Ocak 2024'te yüzde 17,1 iken Kasım 2025'te yüzde 6,5'e düştü."

Yatırım eğiliminin çöküşü ekonomimizin sadece bugün değil, yarın için de üretim kapasitesini kaybettiği anlamına geliyor.

****

İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran "Para politikasıyla yapılabilecek şeylerin sınırına yaklaştığımızı hepimiz hissediyoruz. Sadece faizle, para politikasıyla, ekonomide içinde bulunduğumuz bu enflasyonla mücadelede ilerleyemeyiz" dedi.

Ekonomi yönetilemiyor. Çünkü yapısal sorunlarımız devam ediyor.

Türkiye için en gerekli politika, üretimi dışa bağımlı olmaktan kurtarmaktır. Bunu herkes biliyor fakat uygulamada hayata geçirebilmek için istikrarlı bir program uygulanması gerekiyor.

Bunlar yapılmadığı gibi bir de çok konuşan siyasetçi, sık sık değişen programlar dönemini yaşadık. Bedelini de hem enflasyonla hem de güven kaybıyla ödüyoruz.

Mahfi Eğilmez, 13 Aralık 2024 tarihli yazısında, Enflasyonla mücadele edeceksek, Kamunun harcamalarını kısmak, Vergi yapısını, Borçlanma kompozisyonunu enflasyon hedefiyle uyumlu hale getirmek gerek, diyordu. Fakat "itibardan tasarruf olmaz" gerekçesiyle kamu harcamalarına sınır getirmek akla bile gelmiyor. 

Daha iki gün önce kamuya 9.200 yeni araç alımı yapıldı. Aynı nüfusa sahip olduğumuz Almanya'da toplam kamu aracı 9 bin. Biz 120 bin kamu aracına, 9.200 adet daha ilave ettik ve bunun için tören yaptık.

********************************

SİYASETTEN KAYNAKLI OYNAKLIK

Son dönemde Cumhurbaşkanı faiz, enflasyon, kurlar gibi konularda konuşmayı azalttı. Ekonomi hakkında sadece Bakan Mehmet Şimşek ve Merkez Bankası yetkilileri konuşuyor. Bu "mikrofon riski"nden kaynaklı şokları azalttı. 

Ama İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran başka bir riske dikkat çekti: "2025 yılına başlarken çok daha iyi bir 2025 yılı öngörmüştük. Yüzde 29'un altında bir enflasyonla yılı kapatacağımıza inanıyorduk. Ama ekonomiden değil siyasetten kaynaklı olan oynaklık nedeniyle bu yıl arzu ettiğimiz noktanın çok gerisinde kaldık."

Bu vurgu önemlidir; çünkü finans piyasalarındaki oynaklık, sadece ekonomik verilerle değil, siyasi söylem ve kararların öngörülemezliğiyle tetikleniyor.

"Siyasetten kaynaklı oynaklık" derken kastedilenler şunlar olmalı: Yargı eliyle muhalefeti susturmaya yönelik hamleler, parti genel başkanı, seçilmiş belediye başkanları, tanınmış gazetecilerin tutuklanması. Bazı büyükşehirlerde belediyelere kayyım atanması, TÜSİAD yöneticilerinin ekonomiye dair görüşlerini açıkladığı için yargılanması, yurtdışı yasağına muhatap olmaları, şirketlere kayyım görevlendirilmesi gibi olaylarla yaratılan siyasi baskı iklimi. 

Ekonomide en kritik unsur olan "öngörülebilirlik" tam da bu nedenle zedelendi. Bakan Mehmet Şimşek de bu konuya vurgu yapmakta.

Bugün yaşadığımız ekonomik sorunların çoğu teknik değil, siyasidir. 

Sanayisizleşmeyi tersine çevirmeden, hukuku bağımsızlaştırmadan, öngörülebilirliği sağlamadan ekonomide düzelme ümidi olabilir mi?

 

Ruhittin SÖNMEZ

01.12.2025

Bu içerik size ne hissettirdi?

  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ÜZÜLDÜM
  • 0
    KIZDIM
  • 0
    ŞAŞIRDIM
  • 0
    BEĞENDİM
  • 0
    BEĞENMEDİM
  • 0
    GÜLDÜM
  • 0
    ALKIŞ

Yorumlar (0)

Bu içerik ile ilgili henüz yorum yazılmamış

Ruhittin Sönmez Diğer Yazıları

04
ARALIK

2025

Apo, Papa, Barzani: Üç ziyaret tek hedef

Ruhittin Sönmez'in 'Apo, Papa, Barzani: Üç ziyaret tek hedef' adlı köşe yazısı.... Devamı

01
ARALIK

2025

Sanayisizleşme devam ediyor

Ruhittin Sönmez'in 'Sanayisizleşme devam ediyor' adlı köşe yazısı... Devamı

27
KASIM

2025

İmralı sürecine toplumun rızası yok

Ruhittin Sönmez'in 'İmralı sürecine toplumun rızası yok' adlı köşe yazısı... Devamı

24
KASIM

2025

Yeni Cumhur İttifakının Öcalan Görüşmesi

Ruhittin Sönmez'in 'Yeni Cumhur İttifakının Öcalan Görüşmesi' adlı köşe yazısı... Devamı

17
KASIM

2025

İBB İddianamesi ve siyasetin finansmanı

Ruhittin Sönmez'in 'İBB İddianamesi ve siyasetin finansmanı' adlı köşe yazısı... Devamı

13
KASIM

2025

İman ölçer sahiplerine Nesimi'nin cevabı

Ruhittin Sönmez'in 'İman ölçer sahiplerine Nesimi'nin cevabı' adlı köşe yazısı... Devamı

10
KASIM

2025

Atatürk'ü camilerden kovma histerisi

Ruhittin Sönmez'in 'Atatürk'ü camilerden kovma histerisi' adlı köşe yazısı... Devamı

06
KASIM

2025

Yalanın normalleştiği ülke

Ruhittin Sönmez'in 'Yalanın normalleştiği ülke' adlı köşe yazısı... Devamı

03
KASIM

2025

Toplu iğne psikolojisi

Ruhittin Sönmez'in 'Toplu iğne psikolojisi' adlı köşe yazısı... Devamı

30
EKİM

2025

1948'den bugüne Filistin gerçeği

Ruhittin Sönmez'in '1948'den bugüne Filistin gerçeği' adlı köşe yazısı... Devamı

İlgili Haberler

MATSO Başkanı Güngör, Manavgat iş dünyasının taleplerini TBMM'ye taşıdı
Bölgesel

MATSO Başkanı Güngör, Manavgat iş dünyasının taleplerini TBMM'ye taşıdı

Manavgat Ticaret ve Sanayi Odası (MATSO) Başkanı Seydi Tahsin Güngör, TBMM'de ziyaret ettiği Antalya milletvekillerine Manavgat iş dünyasının öncelikleri ve çözüm bekleyen konularının yer aldığı bir dosya sundu.

Bucak OSB yeni aracı hizmete aldı! Platformlu araç hayırlı olsun
Bölgesel

Bucak OSB yeni aracı hizmete aldı! Platformlu araç hayırlı olsun

Burdur’un Bucak ilçesindeki Organize Sanayi Bölgesi, elektrik arıza, bakım ve onarım çalışmalarında kullanılacak yeni platformlu aracın hizmete alındığını duyurdu.

Denizli OSB’den Meslek Yüksek Okulu hamlesi
Bölgesel

Denizli OSB’den Meslek Yüksek Okulu hamlesi

Denizli Organize Sanayi Bölgesinde üretim kapasitesini ve nitelikli iş gücü ihtiyacını destekleyecek, sektörle uyumlu eğitim programlarının yer alacağı Meslek Yüksek Okulu kurulması için Denizli Organize Sanayi Bölgesi yönetimi ve Pamukkale Üniversitesi Rektörlüğü tarafından toplantı düzenlendi.

Bucak’ta Kaymakam Kuruca, meslek lisesinde öğrencilerle bir araya geldi
Bölgesel

Bucak’ta Kaymakam Kuruca, meslek lisesinde öğrencilerle bir araya geldi

Bucak Kaymakamı Can Kazım Kuruca, İlçe Milli Eğitim Müdürü Bekir Canavar ile birlikte Bucak Organize Sanayi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesini ziyaret etti. Programda öğrenciler ve öğretmenlerle yapılan görüşmelerde okulun mevcut durumu ve yürütülen çalışmalar ele alındı.

Burdur Başsavcısı ve Adalet Komisyonu Başkanından BUTSO’ya iadeyi ziyaret
Bölgesel

Burdur Başsavcısı ve Adalet Komisyonu Başkanından BUTSO’ya iadeyi ziyaret

Burdur Cumhuriyet Başsavcısı Harun Ünlüsoy ile Adalet Komisyonu Başkanı Musa Talih, Burdur Ticaret ve Sanayi Odası’nı (BUTSO) ziyaret ederek kurumlar arası iş birliği çalışmalarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

ALTSO ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'nden nitelikli iş gücü için önemli protokol
Bölgesel

ALTSO ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'nden nitelikli iş gücü için önemli protokol

Alanya Ticaret ve Sanayi Odası (ALTSO), iş dünyasının en önemli ihtiyaçlarından biri olan nitelikli eleman açığını kapatmaya yönelik çalışmalarına bir yenisini daha ekledi.