Taceddin Akbaş

Serbest bıraksa suçlu, yasaklasa suçlu çünkü 'dünyadaki...' İsrail lobisi güçlü

Taceddin Akbaş'ın 'Serbest bıraksa suçlu, yasaklasa suçlu çünkü 'dünyadaki...' İsrail lobisi güçlü!' adlı köşe yazısı

Taceddin Akbaş

SERBEST BIRAKSA SUÇLU, YASAKLASA SUÇLU ÇÜNKÜ ‘DÜNYADAKİ…’ İSRAİL LOBİSİ GÜÇLÜ

Sağır Sultanın bile duyduğu, âmâların dahî gördüğü ya da hissettiği gibi, korsan kuruluşlu, terörist yapılı ve Siyonist mizaçlı İsrail, yani Emperyalist ABD’nin ve Kapitalist-Materyalist Batı’nın desteğini alan, 50’ye yakın İslâm Ülkesinin de ‘bana değmeyen yılan bin yıl yaşasın..!’ mantığı ile hareket edişini fırsat bilen kâtil İsrail Devleti yöneticileri yıllardır Filistin’i Filistinlilere dar ediyor, aylardır da Gazze’de katliam, soykırım yapıyor! Ve devletler arası ilişkilerin, sözleşmelerin, yapılan kontratların yani atılan karşılıklı imzaların ve diplomatik bağlantıların ne anlama geldiğini, neler içerdiğini ve ilgili ülkelere ne gibi yükümlülükler yüklediğini bilmeyen, bilse bile sırf mevcut Hükümeti eleştirmek, dolayısıyla da yıpratmak isteyen kişi ve çevrelerin yoğun eleştirilerine maruz kalan Erdoğan Hükümeti; geçtiğimiz Cuma günü İsrail ile yapılan Ticârî ilişkileri dondurdu veya durdurdu! Ve bu kararın ‘İsrail, Gazze’ye kesintisiz ve yeterli miktarda insânî yardım akışını izin verinceye kadar’ devam edeceğini bildirdi! Yani Hükümet İsrail ile yapılan tüm ithâlât ve ihrâcatların durdurulduğunu’ dosta düşmana duyurdu! Bu karar karşısında şaşırdıklarını ifade eden ihrâcatçılar, ‘kendi adımıza üzüldük ama Filistinli-Gazzeli kardeşlerimizin adına sevindik…’ şeklinde açıklamalar yaparlarken; asıl maksatları ihrâcatçıları sahiplenmek değil, hükümeti ‘psikolojik olarak’ dövmek olan çevreler, ateşli oklarını Erdoğan’ın Kendisine ve Hükümetine çevirdiler, dolayısıyla da felâket tellallığı, lâf kalabalığı, şark kurnazlığı, hattâ ip cambazlığı yapmaya başladılar… Bu da benim aklıma bir çoğumuzun bilmediği ya da bilse bile unuttuğu bir Nasreddin Hoca fıkrasını veya hikâyesini getirdi. Fıkra ya da hikâye mealen şöyle:

Hoca Nasreddin (r. aleyh) bir gün çocuk yaştaki oğlunu ve eşeğini yanına alarak tarlasının veya bağının bahçesinin yoluna revan olur. Hocanın bu durumunu görenler, ‘şu ahmaklara bakın, eşek bomboş gidiyor ama sahipleri binmeyip yaya yürüyorlar’ şeklinde eleştirirler. Hoca onun üzerine eşeğine binerek yoluna deva eder. Başka insanlar da Hoca’ya, ‘koskoca adam eşeğe tek başına binmiş çocuğunu yaya yürütüyor…’ şeklinde söz atarlar. Hoca bu sefer de eşekten kendisi iner çocuğunu bindirir. Bir başka insanlar da ‘Şuraya bak yaşlı başlı baba yaya yürüyor, evladı eşek üstünde gidiyor!’ demeye başlarlar. Hoca Nasreddin bu sefer de çocuğunu da eşeğine bindirerek yola devam eder. Amma velâkin, bazıları da ‘Şunlara bakın bir eşeğe iki kişi birden binmişler…’ şeklinde eleştiriler yapmaya başlarlar. Bu eleştiriler karşısında ne diyeceğini ne yapacağını şaşıran Hoca da bu sefer eşeği sırtına alarak yürümeye çalışır!

Yukarıda anlattıklarım fıkra veya hikâye. Ama bugünlerde ülkemizde buna benzer gerçekler yaşanıyor! O nedenle ben sadede gelip asıl konuma girmek, girerken de Hz. Mevlânâ’nın aşağıdaki sözünün bir bölümünü ara başlık yapmak istiyorum:

OK GİBİ DOĞRU OLSAN KARŞIYA ATARLAR SENİ YAY GİBİ EĞRİ OLURSAN ELDE TUTARLAR SENİ!

İyi ya da kötü niyetli kişiler, gruplar ve bilhassa Hükümete-Erdoğan’a kayıtsız şartsız muhâlif olan politikacılar; Hükûmetin aylardır Gazze’yi yerle bir eden, 10 binlerce insanı, çolu çocuğu, kadını kızı ve sivili katlederek soykırımı yapan İsrail ile ticâri, hattâ diplomatik ilişkilerini neden kesmediğini sorgular ve bu durumu şiddetli bir şekilde eleştirirlerken; şimdi de bu konuda harekete geçen, yani İsrail ile ticarî ilişkileri kesen, ihrâcat ve ithâlâtı durduran Hükûmeti eleştiriyor, hattâ yerden yere vuruyorlar! Nedenleri niçinleri de Türkiye’den İsrail’e ihrâcat yapan yetiştiricilerin ve üreticilerin mallarının ellerinde kalacak olması… Ki, Hükûmet böyle bir kararın altına imza atarken söz konusu üretici veya ihracatçıları da düşünmüştür herhalde!

Demem o ki; dış politika öyle herkesin anlayacağı ya da anlatabileceği bir şey değil! O nedenle, bin yıllık bir devlet geleneği, 20 küsur yıldır Ülkeyi yöneten bir Hükümet ve Devlet Başkanı ve bu Başkanın oldukça yetkin bir kabinesi, meselâ köklü bir iç ve Dışişleri Bakanlığı ve bu bakanlıkların çok tecrübeli bürokratları ve diplomatları; ulusal ve uluslararası çalışan istihbarat teşkilâtları ve bunların da üyesi oldukları bir üst kurul, yani Millî Güvenlik Kurulu (MGK) gibi bir Kurulu ve bu Kurul’un çok ciddi ve olabildiğince donanımlı üyeleri var… Onun için, bu birbirinden değerli kurumlar ülkemizin millî, yerel-yerli menfaatleri neyi gerektiriyorsa onu yapıyorlar, yani ülkemizin âli menfaatleri neyi gerektiriyorsa onu alıp veriyorlardır herhalde…

Bu konu da benim de ve benim gibi bir birçok kişinin yaptığı konuşma hâriçten gazel okumak gibi bir şey olur… O nedenle ben kendimi Hükümetin bu yönde alıp verdiği kararlara yorum yapmaya yetkin görmüyorum… Ancak bu ülkeyi yönetmeye talip olan partilerin ve bu partilerin yetkililerinin, dış politika uzmanlarının tıpkı Nasreddin Hoca fıkrasında olduğu gibi konuşmalar ya da yorumlar yapmalarını samimi ya da doğru bulmadığımı itiraf etmek istiyorum:

Velhâsıl-ı kelâm, hülâsâ-i netice; Siyonist İsrail Yönetimi yıllardır Filistin’ni açık cezaevine çevirirken, aylardır da Gazze’yi Gazze’liler için toplu mezar hâline getirdi maalesef. Amma ve lâkin, aralarında birçok İslâm Ülkesi’nin de bulunduğu devletler, ülkeler bu durum karşısında hiçbir ciddi tedbir düşünmez ve politika geliştirmemişken, Erdoğan’ın başında bulunduğu T. C Hükümeti Müslüman Gazze’yi Siyonist İsrail’in tasallutundan kurtarmak için elinden geleni yaptı… Fakat, Hükûmet, Hadis-i Şerifte de belirtildiği gibi, ‘küfrün tek millet’, inananların ise bölük pörçük olması nedeniyle fazla bir ilerleme kaydedemedi... Ve Gazze’deki yangını söndürebilmek ya da hafifletebilmek için kendi ihrâcatçılarını karşısına alma riskini göze aldı! Ancak, yeminli Erdoğan veya O’nun inancının düşmanları ya da asıl maksatları ihracatçıları korumak ya da düşünmek olmayan kesimler, ‘Kâtil İsrail ile ticârî ilişkilerini devam ettiriyorsun!’ diye topa tuttukları Erdoğan’ı şimdi de, ‘İsrail ile ticârî ilişkileri ve ihrâcâtı kestin’ diye eleştiriyorlar… Bendeniz de Ceneb-ı Allah, ‘yöneticilerimizin tüm kararlarında tam isâbet, kendilerine ferâset, basîret, cesâret ve dirâyet, haksız eleştiriler yapanlara ise hidâyet veya aklıselim versin!’ diyor, herkese saygılar sunuyorum.

DOĞRU OLSAM OK GİBİ YABANA ATARLAR BENİ

EĞRİ OLSAM YAY GİBİ ELDE TUTARLAR BENİ

NE DOĞRYU AÇ GÖRDÜM NE EĞRİYİ TOK

EĞRİ YAY ELDE KALIR, MENZİL ALIR DOĞRU OK!

Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmi (r. aleyh)

SAVAŞ YALNIZ SINIRLARDA OLMAZ. SAVAŞ BİR

MİLLETİN TOP YEKÜN ATEŞE GİRMESİDİR. EĞER

BU BÜTÜNLÜK SAĞLANMAMIŞSA ZAFER TESADÜFÎ

YENİLGİ KADERDİR… Ve BEN BİR KARIŞ DAHÎ OLSA

VATAN TOPRAĞINI SATMAM, ZÎRÂ BU VATAN BANA

DEĞİL MİLLETİME AİTTİR. MİLLETİM DE BU TOPRAKLARI

ANCAK ALDIĞI FİYATA VERİR. ÇÜNKÜ BU TOPRAKLAR

KANLA ALINMIŞTIR KANLA VERİLİR… CEVİZİN KABUĞUNU

KIRIP ÖZÜNE İNMEYEN, CEVİZİN HEPSİNİ KABUK SANIR!

II. Abdülhamid Han (r. aleyh) ,

CESÂRET İNSANI ZAFERE, KARAMSARLIK İSE ÖLÜME

GÖTÜRÜR! Yavuz Sultan Selim

 

Bu içerik size ne hissettirdi?

  • 3
    BEĞENDİM
  • 2
    ALKIŞ
  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ÜZÜLDÜM
  • 0
    KIZDIM
  • 0
    ŞAŞIRDIM
  • 0
    BEĞENMEDİM
  • 0
    GÜLDÜM

Yorumlar (0)

Bu içerik ile ilgili henüz yorum yazılmamış

Taceddin Akbaş Diğer Yazıları

18
MAYIS

2024

Geciken adalet adalet olmadığı gibi! Geciken tasarruf da tasarruf olmaz

Taceddin Akbaş'ın 'Geciken adalet adalet olmadığı gibi! Geciken tasarruf da tasarruf olmaz' adlı köşe yazısı Devamı

17
MAYIS

2024

Bir farenin kurtardığı yuva

Taceddin Akbaş'ın 'Bir farenin kurtardığı yuva' adlı köşe yazısı Devamı

16
MAYIS

2024

Aile günü, hava şehitleri anma günü ve gençlik haftası hakkındaki düşüncelerim

Taceddin Akbaş'ın 'Aile günü, hava şehitleri anma günü ve gençlik haftası hakkındaki düşüncelerim' adlı köşe yazısı Devamı

15
MAYIS

2024

Hemşirelerin haftaları kutlu kendileri de hastaları da mutlu olsun

Taceddin Akbaş'ın 'Hemşirelerin haftaları kutlu kendileri de hastaları da mutlu olsun' adlı köşe yazısı Devamı

14
MAYIS

2024

Dünya çiftçilerin günleri kutlu bizim çiftçiler hep mutlu olsun(!)

Taceddin Akbaş'ın 'Dünya çiftçilerin günleri kutlu bizim çiftçiler hep mutlu olsun(!)' adlı köşe yazısı Devamı

13
MAYIS

2024

Vakıflar haftamız kutlu hayatımız vakıf olsun(!)

Taceddin Akbaş'ın 'Vakıflar haftamız kutlu hayatımız vakıf olsun(!)' adlı köşe yazısı Devamı

12
MAYIS

2024

Anneler Günü'nü kutlarken analarımızı unutmayalım!

Taceddin Akbaş'ın 'Anneler Günü'nü kutlarken analarımızı unutmayalım!' adlı köşe yazısı Devamı

11
MAYIS

2024

Anneler Günü'nü kutlarken analarımızı unutmayalım(!)

Taceddin Akbaş'ın 'Anneler Günü'nü kutlarken analarımızı unutmayalım(!)' adlı köşe yazısı Devamı

10
MAYIS

2024

Genelde '365 gün ve 52 hafta', özelde de haftalarında engellileri unutmayalım!

Taceddin Akbaş'ın 'Genelde '365 gün ve 52 hafta', özelde de haftalarında engellileri unutmayalım!' adlı köşe yazısı Devamı

09
MAYIS

2024

Bu yaz yoğun bir haşere tasallutuna maruz kalabilir ve zamanından önce arı ölümlerine şahit olabiliriz!

Taceddin Akbaş'ın 'Bu yaz yoğun bir haşere tasallutuna maruz kalabilir ve zamanından önce arı ölümlerine şahit olabiliriz!' adlı köşe yazısı Devamı

İlgili Haberler

Burdur'da 25 Yıllık Kaçak Yakalandı! Dolandırıcılık ve Yaralama Suçlusu Cezaevinde!
Bölgesel

Burdur'da 25 Yıllık Kaçak Yakalandı! Dolandırıcılık ve Yaralama Suçlusu Cezaevinde!

Burdur Valiliği tarafından yapılan basın bültenine göre, dolandırıcılık ve kasten yaralama suçlarından 25 yıl 10 ay hapis cezası bulunan (C.Ç.) isimli şahıs 28 Nisan 2024 tarihinde yakalandı.

Kars'ta suçlular emniyetten kaçamadı
3. Sayfa

Kars'ta suçlular emniyetten kaçamadı

Kars Emniyet Müdürlüğü ekipleri, Arpaçay ilçesinde bir şahsın otlarının yakılması ve silah ile kurşunlama olayına karışan şahısları ve suç aletlerini ele geçirdi.

Aydın Valiliği koordinesinde suç ve suçlularla mücadele hız kesmeden devam ediyor
Bölgesel

Aydın Valiliği koordinesinde suç ve suçlularla mücadele hız kesmeden devam ediyor

Aydın Valiliği koordinesinde suç ve suçlularla mücadele konusunda yürütülen çalışmalar kapsamında Mart ayında, çeşitli suçlardan aranan 956 aranan şahıs yakalandı.

Jandarma suçlulara nefes aldırmıyor
3. Sayfa

Jandarma suçlulara nefes aldırmıyor

Düzce İl Jandarma Komutanlığı ekipleri suç ve suçlulara göz açtırmıyor. Ekipler, 1 haftada yaptıkları denetim ve uygulamalarda uyuşturucu satıcılarını, kaçak definecileri ve silah kaçakçılarını suç aletleriyle birlikte yakaladı.

Konya’da  polis ve jandarmadan suçlulara operasyon
3. Sayfa

Konya’da polis ve jandarmadan suçlulara operasyon

Konya’nın Ereğli ilçesinde polis ve jandarma ekiplerinin 1 hafta içerisinde gerçekleştirdiği çalışmalarda, çok sayıda uyuşturucu madde, farklı özelliklere sahip binlerce tabanca parçası ve 3 adet ruhsatsız tabanca ele geçirildi. Olayla ilgili 28 şüpheli gözaltına alındı.

Göz Açtırmayan Polis: Bilecik’te Aranan Şahıs Adaletin Önüne Çıkarıldı
3. Sayfa

Göz Açtırmayan Polis: Bilecik’te Aranan Şahıs Adaletin Önüne Çıkarıldı

Bilecik’te 2 ayrı suçtan aranan ve kesinleşmiş cezası bulunan şahıs yakalandı.