Kendilerinde olmasa bile uzak yakın akrabaları, konu komşuları veya sevdikleri arasında mutlaka bir engellisi bulunan kişilerin bilecekleri gibi; Ülkemiz de 10-16 Mayıs tarihleri arası, (göstermelik veya sembolik de olsa) engellilerin problemlerine dikkât çekmek ve farkındalık oluşturmak maksadıyla “Engelliler Haftası” olarak kutlanıyor… O nedenle ben daha yazımın başında tüm engellilerin Haftaların kutluyor, tamamına mutluklar, sabır selâmetler diliyor ve >Allah (c.c) korusun ama< hepimizin birer engelli adayı olduğumuzu, dolayısıyla da hiç beklenmedik bir anda kendimizi engelliler kategorisinde bulabileceğimizi hatırlatmak istiyorum!
ENGELLİ OLMAK ASLA-KAT’A AYIP DEĞİL
İLÂHÎ BİR KADERDİR-MUKADDERATTIR ve
MUKADDERATA BOYUN EĞMEK ŞARTTIR!
Mâlûm olduğu üzere engelli olmak asla ve kat’a ayıp ya da kusur değil, Îlâhî bir mukadderattır ve İlâhi mukadderata boyun eğmektir. Yani herhangi bir engelli sınıfında olmaya inanmak, imanın 6 şartından biri olan kadere iman etmenin şartlarından biri olduğu gibi, buna inanmamak, itiraz ya da isyan etmek ise insanı hem dinden îmandan çıkarır hem de bunalıma düşürür!
AK PARTİ İKTİDARI ENGELLİLER İÇİN ÖNEMLİ
KARARLAR ALIP CİDDİ İMKÂNLAR SAĞLADI!!!
Yukarıda da vurgulamaya çalıştığım gibi, şükürler olsun yakınlarım arasında herhangi bir engellim yok ama gerek mesleğim nedeniyle ve gerekse özel hassasiyetim nedeniyle ilgilendiğim engellilerden veya yakınlarından aldığım bilgilere göre devlet engellilere her türlü tıbbî, maddî mânevî imkânı sunduğu, ayrıca önemli bir miktarda maaş bağladığı gibi, engellilerin bakıcılarına ve yakınlarına da para veriyor… Bu da engellilerin kendilerinin olduğu gibi yakınlarının engellerini de ve az da olsa unutturuyor…
ZEHİR YİYOR İÇİYOR, ZEHİR GİYİP KUŞANIYORUZ
DOLAYISIYLA DA YA BEDENSEL, YA DA ZİHİNSEL
BİR HASTALIĞA YAKALANIYOR ve TEKNOLOJİNİN
HER TÜRLÜSÜNÜ ‘BİLİNÇSİZCE ve GEREKSİZ YERE
Ülkemiz de 10 milyon civarında bir bedensel ve zihinsel özürlümüz olduğu ifade ediliyor… Bu sayı da Cumhuriyetin îlân edildiği 1923 yıllarından önceki ülke nüfusumuza yakın bir rakama tekabül ediyor. Yani şu anda ülkemizde, bundan 100 yıl öncesinin genel nüfusuna yakın bir engelli sayımız var maalesef!
Velhâsıl-ı kelâm, hülâsâ-i netice; şu âna kazasız belâsız, hastalıksız bir dünya hiçbir zaman olmadı bundan sonra daz olmayacaktır! Ancak, kaza ve belâlar ile envai türlü hastalıkların bu kadar çoğaldığı bir devir de olmamıştır. Bunların nedenlerini niçinlerini veya sebeplerini uzmanlarımız daha iyi biliyorlardır muhakkak. Fakat ben bunları bilmenin uzman olmayı gerektirmediğini düşünüyorum… Çünkü, tarlalarımıza, bağ ve bahçelerimize attığımız sûnî tohum ve gübreler, zehirli zirai ilaçlar, ürettiğimiz sebze ve meyvelerde kullandığımız hormonlar, yediğimiz GDO’lu ürünler, ne idüğü belirsiz katkı maddeli gıda maddeleri, içtiğimiz kireçli, asitli ve benzer zararlı içecekler, giydiğimiz ve kullandığımız arsenikli, hattâ kanserojen içerikli plastikler, alüminyum kap ve kacaklar; ayrıca başta cep telefonları olmak üzere kullandığımız cihazlar, araç ve gereçler bizi ya zihinsel ya da bedensel engelli yapıyor! Bu da herkesin ‘herhangi bir şekilde’ engelli vatandaş olması riskini artırıyor! O nedenle ben sağlıklı vatandaşlarımıza ömür boyu sağlıklar, engellilerimize sabır selâmetler, yakınlarına kolaylıklar; engelli adaylarına da korumalar diliyorum. Ve bu konuda son olarak ‘insanlar para kazanmak için sağlıklarını harcıyorlar, harcadıkları sağlığını geri almak veya kazanmak için paralarını harcıyorlar. Yani insanlar gelecekleri için o kadar fazla endişe duyuyorlar ki, anlarını yaşayamadıkları gibi, hiç ölmeyecekmiş gibi çalışıyorlar! Dolayısıyla da normal hayatlarını anormale çevirdikleri gibi, ölümlerini de ağırlaştırıyorlar!’ diyor, herkese ‘sağlıklı-sıhhatli ve engelsiz’ saygılar sunuyorum.
EN BÜYÜK ENGEL SEVGİSİZLİKTİR!..
ENGELLİLER BİZLERİN, YANİ MİLLETİN AYNASINI OLUŞTURUR…
SADECE BİR HAFTA HATIRLANMAK İSTEMİYORUZ. BİZ HERGÜN İLGİ BEKLİYORUZ…
ENGELLİNİN EN BÜYÜK SİLÂHI SABIRDIR…
TOHUM TOPRAĞIN KARABAĞRINA, ENGELLİ BİREY DE TOPLUMA EMANETTİR…
BİZİMLE BİRLİKTE OLUP DA TOPLUMA GİRMEK İSTEYEN ENGELLİLERİN “BİZ DE VARIZ!” ÇIĞLIKLARINA KULAK TIKAMA!
Engelliler Haftası sözlerinden seçmeler…
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Kitap gününü, turizm haftasını kutlayalım!! Malazgirt ve kutlu doğum haftasını unutmayalım!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Vali Öksüz 'Koordine etmekle yetinmiyor' Aynı zamanda kontrol ve takip de ediyor' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Herkesin her şeyin günü olur da köşe yazarlarının olmaz mı?' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Erdoğan ‘kadrosunu’ yenileyecek mi yoksa rötuş yapmakla mı yetinecek?!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Haftalarında olsun Şehitlerimizi unutmayalım-unutturmayalım!!!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Akşener 'Genel Başkanlığı' bırakmayacak ve İran Balonu İsrail semalarında söndü' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın ''Un bitti-din bitti...' olmasın!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Her şeye rağmen bayram(n)ımız kutlu, insanımız mutlu olsun!!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Siz Çok Yaşayın ‘Yaşatmak İçin Yaşayan’ Ve ‘Öldürmemek İçin Çabalayan’ Polisler!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Kadir Gece(m)niz Mübarek her gece(m)niz Kadir olsun' adlı köşe yazısı Devamı
Yorumlar (0)