Sürekli okurlarımın hatırlayacakları gibi, 28 Ekim tarihli köşem de yarım asra yakın bir süredir hemdert olduğum ve günlük yazılarım aracılığıyla konuşup görüştüğüm okurlarımdan 2-3 hafta kadar bir izin istemiştim… Nedeni de göğsüm de birkaç gündür hissettiğim ağrımın bir kalp rahatsızlığı olup olmadığını öğrenmek ve gerektiğinde de tedavi olmaya çalışmaktı. Ve bu maksatla Burdur Devlet Hastanesi’nde görevli olan bir kardiyolog dostuma muayene olmuştum. O uzman doktor da benim anjiyo olmam gerektiğini ve istemem hâlinde bana hemen anjiyo yapabileceğini belirtince ben de ‘âni gelişen veya beklenmedik bir anda ortaya çıkan’ durumu 30 yıldan fazla bir süredir, değeri de 22 yıldır İstanbul da İkâmet emekte olan ve bu süre içinde iyi bir çevre edinmiş, güzel dostluklar ve arkadaşlıklar kurmuş olan oğullarımız ile birlikte oluşturduğumuz WhatsApp grubumuz da ‘şaka ile karışık’ bir cümleyle paylaşmıştım! Benim o paylaşımımı gördükleri andan îtibaren Burdur’daki oğlumuzla irtibata geçen ve ertesi gün İstanbul’dan Burdur’a apar topar gelen canım evlatlarım beni ‘anneleriyle birlikte’ İstanbul’a getirdiler.
Ve burada da beni İstanbul’un özel hastanelerinde ve muayenelerinde çalışmalarının ötesinde mesleklerinde ünlenmiş ve kendilerini ispatlamış olan doktorlara muayene ettirdiler ve o doktorlar da tetkikler sonucunda bana önce anjiyo uyguladılar, sonra da bypass ameliyatı yaptılar. O nedenle ben o gün bugündür İstanbul’daki evlatlarımın yanında bulunuyorum… Dolayısıyla da İldeki uzak yakın akraba, eş ve dostlarımla birlikte sevgili okurlarımın hasretlerini çekiyorum…
Bu düsturdan hareketle ben de bugünkü yazımı, rahatsızlığımı işitir işitmez harekete geçen, dolayısıyla da beni İstanbul’un en ünlü hastanelerinde ve sahasında uzmanlaşmış doktorların marifetleriyle teşhis koyduran, muayene ve tedavi yaptıran, bunun için de hiçbir masraf ve fedakârlıktan kaçınmayan, yani 7x24 baş ucum da nöbet tutan sevgili oğullarıma ve evlerinde beni gözleri gibi koruyup tedavi sürecimin kısalmasında büyük gayret gösteren gelinlerime, artı benimle sevinip benimle üzülen torunlarıma teşekkür ve, ve, ve benim eski sağlık ve sıhhatime kavuşabilmem konusunda şifa ihsan eden Cenab-ı Allah’ıma şükrederek başlamak istiyorum:
Ben önce ciddi bir kalp rahatsızlığım olduğunu fak etmediğim için, sonra da gönül dostlarımı üzmemek, doktorların ziyaret yasaklarına takılı kalmalarını önlemek için İstanbul’a habersizce gitmiş, dolayısıyla da boyutunu ve ehemmiyetini bilmediğim rahatsızlığımı kimseye duyurmamaya çalışmıştım… Ancak benim ilk muayenemi sıkı bir şekilde yapan, rahatsızlığım hakkında en isâbetli teşhisi koyan, dolayısıyla da bizi sahasında uzman ve en tecrübeli hekimlere-doktorlara yönlendiren (evlâtlarımızın aile dostu) Kardiyoloji ve İç hastalıkları Uzmanı Dr. Turan Taner Gündoğdu Beyefendi; İstanbul’un en ünlü özel hastanelerinden birinde görev yapmakta olan Kalp Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. İsmail Oral Hastaoğlu Beyefendi ile yine aynı Hastanede görev yapmakta olan Kalp Damar Cerrahisi Yrd. Doç. Dr. Betül Çelikkol Sertbaş Hanımefendiye yönlendirdi. Dolayısıyla da benim eski sağlığıma sıhhatime kavuşmam için başarılı bir şekilde bypass ameliyatı geçirmem gerektiği konusunda rehberlik etti ve başarılı da oldu elhamdülillah. O nedenle ben, benimle birebir ilgilenen sevgi ve saygıdeğer tüm doktorlarıma, ilgili hastanenin sağlık çalışanları ile birlikte temizlik görevlilerine teşekkür etmeden geçemeyeceğim.
Uzun lâfın kısası meselenin hülâsası; ben okurlarım için biraz sıkıcı olduğunu düşündüm bu yazımı daha fazla uzatmak istemiyor ve satırlarımı Hz. Ömer (r.a)’in, “İyi dost, iyi günde çağrıldığında, kötü günde ise çağrılmadan gelendir…” şeklindeki veciz sözüyle noktalamak istiyor, herkese sağlıklı sıhhatli ve âfiyetli günler diliyorum.
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Ben sizi kesin hoş bulurum, siz de beni hoş görürsünüz İnşaallah!!!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Küçük bir bypass yeli, bizi büyük bir şehre savurdu' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Sevgili okurlarımdan, '2-3 haftalığına' izin istiyorum' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Hem evlenenlerin sayısı hem de nüfusumuz azalıyor' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bahçeli, 'Sana söylüyorum kızım gelinim sen anla...' dedi!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'BM'nin yaşı 80, gramı ise 80 kuruş' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bedeni açarak medeni olunamayacağı gibi; soyunarak da çağdaş olunamaz!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Yavuz Savcı, yenidoğan çetesini bastırmış!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Deniz ateş alır mı? almaz! Ya alacak olur n'olur? Onu da bekleyip göreceğiz!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'İmam Hatipliler'in haftaları kutlu tüm İmam Hatipliler mutlu olsun!' adlı köşe yazısı... Devamı
Yorumlar (0)