
Bir yandan ABD/ İsrail ikilisinin Suriye ve İran üzerindeki kısa ve uzun vadeli planları tıkır tıkır işliyor. Diğer yandan bununla bağlantılı olduğundan şüphe duymadığımız "Öcalan'la müzakere süreci" kapsamında yapılan görüşmeler devam ediyor.
Öcalan da Kandil ve Suriye'deki PKK güçlerinin başındaki teröristler de ABD/ İsrail'in çizdiği rotadan bir milim bile sapamazlar. DEM bunların içinde en etkisiz eleman konumundaki aracıdır.
PKK/Öcalan tarafı güya silah bırakacakları vaadiyle Türkiye'nin Milli Devlet yapısını bozup, federasyon tarzı bir yapılanmaya geçmesini istiyor. Bu başarılırsa, iki aşama sonrası Türkiye'den de bir parçanın koparılarak, kurulması planlanan "Büyük Kürdistan" projesinin ilk adımı olacak.
Bunun yapılması ancak "yeni anayasa" ile mümkün olabilir. DEM desteğiyle yapılacak "yeni anayasa" ile bu yeni yapılanmanın temeli atılır. Buna karşılık Erdoğan'ın ömür boyu Cumhurbaşkanı olabilmesinin yolu açılır.
****
Netanyahu birlikte yaptıkları basın toplantısında ABD Başkanı Trump diplomatik teamüllere aykırı sevgi beyanlarıyla, Erdoğan'dan çok yüksek beklentileri olduğunu üstü kapalı olarak ifade etti.
Bu demektir ki ABD çok yakın gelecekte Türkiye'yi çok önemli tercihlere zorlayacak.
***********************************
ABD/ İsrail'in Türkiye'den beklentilerinin ne olduğu sır değil:
· Türkiye İsrail'in güvenliğini tehlikeye sokacak hiçbir girişimde bulunmasın.
· "Gazze'nin boşaltılması" için Türkiye destek versin.
· Suriye'deki -halen terör örgütü olarak gördüğümüz- SDG (PKK/YPG/PYD) Türkiye tarafından tanınsın ve desteklensin.
· İran ile başlatacakları muhtemel bir savaşta, Türkiye ABD/ İsrail'in tarafını desteklesin.
****
Oysa ki Türkiye'nin milli çıkarları bu beklentilerin tam tersidir:
· İsrail ile komşu olmak çok tehlikelidir. İsrail'in Suriye ve İran'da etkinliğini artırmaması gerekir.
· "Gazze'nin boşaltılması" demek buranın İsrail toprağı olduğunu kabul etmek yani on binlerce şehit kanıyla sulanmış toprakların soykırımcı bir devlete peşkeş çekilmesi demektir. Ahlaki ve stratejik açıdan felakettir.
· Suriye'de, İsrail için bir garnizon devlet olarak kurulmaya çalışılan ve güçlü bir düzenli orduya dönüştürülen, SDG/PKK/PYD güçlerinin tasfiye edilmesi şarttır.
· İran ile ABD/ İsrail savaşı başladığında Türkiye'nin tarafsız kalması, her iki tarafla ilişkilerini iyi komşuluk çerçevesinde sürdürmesi gereklidir. (Suriye iç savaşında taraf olunmasının zararlarını, Rusya- Ukrayna Savaşında tarafsız olmanın yararlarını gördük.)
***********************************
Türkiye yakın tarihimizde de böyle çok önemli tercihlere zorlandı.
AKP iktidara geldiğinde KKTC ile Kıbrıs Rum Yönetimi arasında bir anlaşma yapmaya zorlandı. Erdoğan ve AKP yönetimi milli kahraman, büyük devlet adamı Rauf Denktaş'ı dışlayarak Annan Planını destekledi. Kıbrıslı Türkler üzerinde baskı kurarak, "yes be Annem" kampanyaları ile bu planın Türk tarafı referandumunda, yüzde 65 ile kabulünü sağladı. (Nisan 2004) Ancak bereket Rum tarafındaki referandumda yüzde 75 "hayır" çıktığı için plan devreye giremedi. Annan Planını Rumlar da kabul etseydi bugün KKTC'de Türk varlığı kalmayacaktı.
****
Ağustos 1990'da Irak ordusunun Kuveyt'e girmesiyle başlayan Birinci Körfez Savaşında, ABD Türk Ordusunun da Irak'a girmesini istedi. Cumhurbaşkanı Özal bu teklifi "Türkiye'yi federasyon yapıp Kerkük ve Musul'u bir federe devlet olarak Türkiye'ye bağlamak" hayaliyle kabul etti. Fakat Genelkurmay Başkanı Necip Torumtay, Başbakan Yıldırım Akbulut, TBMM Başkanı ve bazı akil devlet adamları direndiler. Torumtay istifa etti. Özal kararını geri almak zorunda kaldı.
20 Mart 2003'te İkinci Körfez Savaşı ile Irak'ın İşgaline karar veren ABD'nin bizden talepleri oldu. Güneydoğu bölgemizin tamamında üsler kuracak, Trabzon ve Sabiha Gökçen Havalimanları dahil birçok stratejik alanlarımızı kullanma hakkını elde edecekti. TBMM'de 1 Mart 2003 tezkeresi geçmemiş ve NATO müttefiki olan Türkiye, bu işgal için topraklarının kullanılmasını reddetmiştir.
****
ABD yönetimleri iki Körfez Savaşındaki Türkiye'nin tutumunu hiç unutmadı. Türkiye'nin de ancak kurumların ve kurulların çalışmadığı bir tek adam yönetiminde olması halinde her istediğini yaptırabileceğini gördüler. "Keşke Türkiye de -Ortadoğu ülkelerinde olduğu gibi- bütün zaaflarını, yanlışlarını, haram servetlerini bildiği liderlerin yönettiği ülkeler gibi olsaydı" diye düşündüler.
Bu tür otokrat liderler ömür boyu ülkelerini yönetmek isterler. İktidardan düştüklerinde kaybedecekleri o kadar çok şey vardır ki koltuklarını kaybetme riskini göze alamazlar. Bunların ülke içinde güçlü kalması ve onları dizginleyecek kurumların ve kuralların olmaması ABD'nin işine gelir.
***********************************
Elbette şu anda Türkiye ekonomisinin çok kırılgan yapısı büyük risktir. "Hukukun siyasallaşmasının" ekonomiye olumsuz etkilerini görmeye devam ediyoruz.
En son 19 Mart 2025 İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve ekibinin tutuklanmasıyla başlayan süreçte üç haftada Merkez Bankası rezervinden 37 Milyar dolar kaybettik.
Fakat bence en zayıf tarafımız "çok güçlü bir tek adam yönetiminde olmaktır." Kuvvetler ayrılığı yok. Yasama, yürütme, yargı ve idare bir siyasi lidere bağlı. Artık Türkiye'nin milli yararlarına en uygun seçeneği tartışabilecek bir "ortak akıl" mekanizması da yoktur. Tek adamın yanlış kararlarına karşı çıkabilecek kurumlar kalmamıştır.
Üstelik, Erdoğan ömür boyu Cumhurbaşkanı olmayı istemektedir. Ancak aday olmasına Anayasa engeli, aday olsa bile seçmen desteğinin azalmış olması gibi zorluklar var.
Erdoğan tek çıkış yolunu DEM desteğini almak, bunun için PKK ve patronlarıyla anlaşmaya varmakta görürse diye endişe ediyorum.
Bu durumda bizi bölünmekten sadece yüce Tanrının yardımı kurtarabilir. Tıpkı Kıbrıs referandumunda Rum tarafına "hayır" oyu verdirdiği gibi bir mucize olur mu dersiniz?
14.04.2025
Ruhittin SÖNMEZ
2025
Ruhittin Sönmez'in 'Apo, Papa, Barzani: Üç ziyaret tek hedef' adlı köşe yazısı.... Devamı
2025
Ruhittin Sönmez'in 'Sanayisizleşme devam ediyor' adlı köşe yazısı... Devamı
2025
Ruhittin Sönmez'in 'İmralı sürecine toplumun rızası yok' adlı köşe yazısı... Devamı
2025
Ruhittin Sönmez'in 'Yeni Cumhur İttifakının Öcalan Görüşmesi' adlı köşe yazısı... Devamı
2025
Ruhittin Sönmez'in 'İBB İddianamesi ve siyasetin finansmanı' adlı köşe yazısı... Devamı
2025
Ruhittin Sönmez'in 'İman ölçer sahiplerine Nesimi'nin cevabı' adlı köşe yazısı... Devamı
2025
Ruhittin Sönmez'in 'Atatürk'ü camilerden kovma histerisi' adlı köşe yazısı... Devamı
2025
Ruhittin Sönmez'in 'Yalanın normalleştiği ülke' adlı köşe yazısı... Devamı
2025
Ruhittin Sönmez'in 'Toplu iğne psikolojisi' adlı köşe yazısı... Devamı
2025
Ruhittin Sönmez'in '1948'den bugüne Filistin gerçeği' adlı köşe yazısı... Devamı
MHP Ağlasun İlçe Başkanı Fatime Savaş Öğüt, özel çocuklara yönelik destekleri nedeniyle Bucak Özel Meleklerim Rehabilitasyon Merkezi tarafından 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nde plaketle onurlandırıldı.
06 Aralık Cumartesi Denizli'de su kesintisi yaşanacak ilçeler ve tahmini süreleri açıklandı. Cevapları burada. Su kesintilerini öğrenmek için detayları inceleyin
06 Aralık Cumartesi günü İzmir'deki su kesintilerini sizler için derledik. Peki bugün İzmir'in hangi ilçelerinde sular kesilecek. İşte ilçeler ve suların geleceği saatler
06 Aralık Cumartesi İstanbul'da su kesintisi yaşanacak ilçeler ve tahmini süreleri açıklandı. Cevapları burada. Su kesintilerini öğrenmek için detayları inceleyin
06 Aralık Cumartesi Ankara'da su kesintisi yaşanacak ilçeler ve tahmini süreleri açıklandı. Cevapları burada. Su kesintilerini öğrenmek için detayları inceleyin..
Denizli'de 07 Aralık 2025 Pazar günü elektrik kesintisi var mı? Denizli'de yarın elektrikler kesilecek mi? Denizli'de yarın yaşanacak elektrik kesintilerini sizler için derledik. Detaylar haberimizde.
Yorumlar (0)