
TRUMP-ERDOĞAN GÖRÜŞMESİ YENİ BİR MİLAT MI?
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ABD'de Başkan Donald Trump ile buluşmasının çok önemli sonuçları olacağı anlaşılıyor. Yalnızca ikili ilişkiler açısından değil; Suriye, bölgesel güvenlik, "Terörsüz Türkiye Süreci" ve Türkiye'nin iç siyaseti bakımından da bu görüşmenin bir "milat" olacağı değerlendiriliyor.
Görüşme gündeminde THY'na 250-300 adet Boeing alımı, savunma alanında önemli miktarda F-16 alımının gerçekleşeceği ve F-35 programının en azından yeniden müzakere edileceği gibi başlıklar öne çıktı. Ancak ben bu görünen konuların yanında, müzakerelerin merkezinde Suriye ve bölgemizdeki jeopolitik hesapların yer aldığını düşünüyorum.
Trump, uluslararası ilişkilere bir tüccar gibi bakan bir Başkan. İlkinde olduğu gibi, ikinci kez başkan seçildikten sonra da önce Körfez ülkelerini ziyaret etti. Mayıs 2025'te Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri'ni kapsayan Körfez turunda bu üç ülke ile büyük (bir iddiaya göre toplam 3,2 trilyon dolar tutarında) askeri ve ticari antlaşmalar yaptı.
Erdoğan uzun süredir Trump'la görüşmek, ilişkilerin iyileştiği görüntüsü vermek istiyordu. Trump'ın karakterini ve devlet yönetme tarzını bildiği için, Erdoğan'ın böyle cazip bir ticari paket sunduğu; Trump'ın da bu fırsatı şahsı ve ABD lehine sonuna kadar kullanacağı iddia ediliyor.
Trump'ın, kendine tabi Arap devletçikleri gibi, Türkiye'yi de ekonomik olarak sömürmek ve siyaseten kendine tam bağımlı hale getirmek istediği anlaşılıyor.
Asıl mesele ekonomik değil, siyasidir. Konuşulan en temel konu Suriye'nin geleceğidir.
Yorumculara göre "ABD ile demokrasi, hukuk ve muhalefet haklarını dışarıda bırakan" bir işbirliği yapılacak. Yani Batı Türkiye içindeki hukuka aykırı uygulamalara ses çıkarmayacak, Erdoğan'ın her türlü yöntemi kullanarak yeniden seçilmesi için uygun bir ortam sağlanacak.
Bu demektir ki, ABD/ İsrail/ İngiltere Erdoğan'ın elini içeride rahatlatacak. Böylece Erdoğan'ın "muhalefeti silkelemesi" ve "yargının sopa olarak kullanılması" daha kolay hale gelecektir.
Bu yüzden Trump- Erdoğan mutabakatı sağlanırsa, CHP'ye yönelik baskı ve sindirme operasyonlarının sona ermeyeceğini söyleyebiliriz. Hatta Erdoğan'ın CHP'yi iktidar alternatifi olmaktan çıkarmak, CHP adayının Cumhurbaşkanı seçilme ihtimalini sıfırlamak için alışılmadık yollara başvuracağını öngörebiliriz.
******************************
ABD'NİN TÜRKİYE'DEN SİYASİ BEKLENTİLERİ
Trump'ın Erdoğan'dan siyaseten beklentileri neler olabilir?
ABD/İsrail, kendi çıkarlarına göre, Suriye'yi yeniden yapılandırma arayışında. Bu plana Türkiye engel olmasın, destek versin istiyorlar. Bu aşamada BM Genel Kurulu için New York'a gelen Suriye devlet başkanı -eski terörist- Ahmed eş-Şara'yı (Colani) İsrail Başbakanı Netanyahu ile bir antlaşma yapmaya zorluyorlar.
Ahmed eş-Şara'nın açıklamalarındaki "tüm ülkelerle dostane ilişkiler" vurgusu, İsrail ile ABD gözetiminde bir güvenlik uzlaşmasının olabileceği şeklinde yorumlanıyor.
İsrail için Golan'da yerleşimini kalıcı hale getirmek ve Güney Suriye'de nüfuz kazanmak, İran'ın etkisini sınırlamak ve tampon bölgeler kurmak büyük önem taşıyor.
Bir yandan da İsrail "Davut Koridoru" projesini hayata geçirmek istiyor. Koridor, İsrail'den başlayarak Dera ve Süveyda üzerinden kuzeye uzanacak stratejik bir hat anlamına geliyor. Bu gerçekleşirse İsrail'i PKK'nın Suriye ayağı PYD/YPG/SDG ile irtibatlandırır. Yani İsrail, Türkiye'nin komşusu haline geldiği gibi, bölgenin petrolünü Akdeniz'e ulaştıracak stratejik bir koridor elde etmiş olur.
Bu ihtimal Türkiye için en olumsuz sonuçlardan biri olur. Aslında İran ve Rusya da bu plana şiddetle karşı çıkmaktadır.
******************************
TÜRKİYE'NİN ÇIKMAZI
Türkiye bu tabloda zor bir ikilemle karşı karşıya. Resmi söylem Suriye'nin toprak bütünlüğünü savunuyor. Fakat ekonomik kriz ve dış kaynak ihtiyacı Ankara'yı Washington'a yaklaştırıyor.
Eğer ABD'den kredi, yatırım veya IMF sürecinde kolaylık sağlanırsa, Türkiye'nin "Davut Koridoru" benzeri projelere örtülü destek vermesi ihtimal dahilinde görülüyor. Çünkü bu projenin benzerini Irak'ta Barzani Kürdistan'ı kurulurken yaşadık. Başlangıçta karşı çıkmamıza rağmen bu oluşuma zamanla ekonomik ve siyasi destek vermek durumunda kaldık.
Irak'ta politika değişikliğine giderken yaptıkları gibi PKK/YPG tehdidini azaltacak güvenlik garantileri verilebilir. Bu gerekçeyle Ankara, sahadaki düzenlemelere "görmezden gelen" bir pozisyon alabilir. Ancak içeride bu gelişme "terör bitiyor" diye pazarlanırken, fiiliyatta PKK uzantısı YPG'nin Suriye'de meşruiyet kazanması riski vardır.
Kamuoyunda "Suriye parçalanıyor, İsrail'le gizli anlaşma yapılıyor" algısı iktidar için sıkıntı yaratacaktır. Bu nedenle Türkiye'nin tutumu açık destek değil, önce uyum ve sonra zamanla gelişecek kontrollü destek şeklinde olabilir.
******************************
ABD İLE YAKINLAŞMA PKK İLE MÜZAKERE SÜRECİNE NASIL YANSIR?
ABD'de Trump- Netanyahu- Erdoğan- Şara eksenli gelişmelerin Türkiye iç politikasına bir yansıması da "Terörsüz Türkiye" sürecinde görülecektir.
ABD ile yakınlaşma ve Suriye PKK'sının tehdit olmaktan çıktığı görüntüsü Erdoğan'a içeride "terör sorununu çözüyoruz" propagandası yapma imkânı sunabilir. Muhalefete baskı ve yargının sopa olarak kullanılması da bu söylemin gölgesinde daha kolaylaşır. Cumhurbaşkanlığı seçiminde MHP yanında DEM ile ittifak Erdoğan'ın yeniden seçilmesinin yolunu açabilir.
Ama kritik soru şudur: Terör bitecek mi yoksa terör örgütü devletleşecek mi?
Türkiye için terörün bitmesi PKK'nın bütün uzantılarının silah bırakıp tamamen tasfiye edilmesi demektir.
ABD'nin planladığı "terörsüzlük" ise örgütün Türkiye içinde pasifleşmesi ama Suriye'de özerklik veya federasyona yakın bir statü kazanmasıdır.
Sonuç olarak; Erdoğan-Trump görüşmesi bir dönüm noktası olabilir. Ama bu dönüm noktası Türkiye'yi daha fazla demokrasiye değil, daha fazla otoriterleşmeye sürükleyebilir.
Suriye'de şekillenecek yeni düzenden sonra ABD/ İsrail projesinin Türkiye ayağının devreye sokulacağı açıktır. "Terörsüz Türkiye" süreci gerçek bir çözüm değil, Suriye'deki yeniden yapılanma planının bir uzantısıdır. Trump'ın bu sürecin hızlanması için Erdoğan üzerinde ciddi baskı uygulayacağına şüphe yoktur.
Sürdürülen süreçler ve yapılacak antlaşmalar Büyük Ortadoğu ve Büyük İsrail Projelerinin adım adım uygulanması aşamalarından ibarettir.
Ruhittin Sönmez
25.09.2025
2025
Ruhittin Sönmez'in 'Apo, Papa, Barzani: Üç ziyaret tek hedef' adlı köşe yazısı.... Devamı
2025
Ruhittin Sönmez'in 'Sanayisizleşme devam ediyor' adlı köşe yazısı... Devamı
2025
Ruhittin Sönmez'in 'İmralı sürecine toplumun rızası yok' adlı köşe yazısı... Devamı
2025
Ruhittin Sönmez'in 'Yeni Cumhur İttifakının Öcalan Görüşmesi' adlı köşe yazısı... Devamı
2025
Ruhittin Sönmez'in 'İBB İddianamesi ve siyasetin finansmanı' adlı köşe yazısı... Devamı
2025
Ruhittin Sönmez'in 'İman ölçer sahiplerine Nesimi'nin cevabı' adlı köşe yazısı... Devamı
2025
Ruhittin Sönmez'in 'Atatürk'ü camilerden kovma histerisi' adlı köşe yazısı... Devamı
2025
Ruhittin Sönmez'in 'Yalanın normalleştiği ülke' adlı köşe yazısı... Devamı
2025
Ruhittin Sönmez'in 'Toplu iğne psikolojisi' adlı köşe yazısı... Devamı
2025
Ruhittin Sönmez'in '1948'den bugüne Filistin gerçeği' adlı köşe yazısı... Devamı
ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray yakınlarında 2 Ulusal Muhafız personeline yönelik gerçekleştirilen silahlı saldırının tüm ABD ulusuna karşı işlenmiş bir suç ve terör eylemi olduğunu belirtere
ABD donanması, dünyanın en büyük uçak gemisi USS Gerald R. Ford liderliğindeki taarruz filosunun Anegada Geçidi'nden geçerek Karayip Denizi'ne ulaştığını açıkladı.
Gazze'de Kalıcı barış ve refah için Trump deklarasyonu Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald J. Trump, Mısır Arap Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Abdel Fettah El-Sisi ve Katar Devleti Emiri Tamim bin Hamad Al-Thani'nin ortak imzasıyla yayımlandı.
ABD Başkanı Donald Trump, Knesset'ta konuşluğu sırada yapılan milletvekilleri Ayman Odeh ve Ofer Cassif'in "soykırım" yazılı pankartlar taşıyarak gerçekleştirdiği protestonun ardından "Çok etkiliydi" dedi. Detaylar haberimizde..
Trump, "Türkiye, birçok seçeneğe sahip. Erdoğan harika bir Cumhurbaşkanı, çok zeki bir adam ve doğru olanı yapacaktır. Askeri teçhizat alımıyla ilgili çok iyi bir görüşmemiz oldu" dedi. Türkiye'ye F-35 satışı konusunda bir anlaşmanın söz konusu olup olmadığı yönünde bir soruya Trump, "Kolayca anlaşabiliriz, belki bunu yaparız, evet" dedi.
Donald Trump’ın 'iklim değişikliği en büyük dolandırıcılık' sözleri, dünyada tartışma yarattı. Bilim insanlarının uyarılarına rağmen fosil yakıt lobisi güç kazanıyor. Peki bu sözlerin arkasında ne var?
Yorumlar (0)